7 Ağustos 2012 Salı

FARKLIYSANIZ… (Geçen yıl yazmışım bu yazıyı içinde sizle de olduğu için paylaşayım istedim.)

Cumhur Aral

04 Temmuz 2011, 12:37
Farklıysanız, kendi kurallarınıza uygun olarak yaşıyorsunuz demektir.
Farklıysanız, kimsenin düşünemediği şeyleri düşünüyorsunuz demektir.
Farklıysanız, ilk siz olursunuz ve insanlar sizi takip ederler.
Ama sıradan olmayı tercih ettiğinizde, siz diğerlerini takip edersiniz.
Bugün daha önce hiç yapmadığınız şeyleri yaparak, hayatınıza bir fark katmayı deneyebilirsiniz.
Bugün hiç yapmadığınız bir şey yapın! Kendinizi şaşırtın. Kendinizi şımartın.
Çocuk olun ve bugünün tadını çıkarın. Uzun süredir ertelediğiniz bir şeyi yapın.
Birisine mektup yazın. Yeteneğiniz olmasa bile, resim yapın. Bir şiir yazın.
Kâğıttan uçurtma yapın ve uçurun. Uçağınızın kanadına kendi adınızı yazın.
Bir ağaç dikin, ya da çiçek yetiştirin.
Uzun zamandır aramadığınız birisini, sadece sesini duymak istediğinizi söyleyerek arayın.
Portakal kabuklarından oyuncaklar yapın.
Bu gece televizyonunuzu ya da bilgisayarınızı açmayın.
Birisine bir masal anlatın.
Yardıma ihtiyacı olan bir yakınınız için dua edin.
Kendinize sarılın, sımsıkı sarın kendinizi...
Bugün hayatınızın merkezine "Sevgi" sözcüğünü yerleştirin.
Her şeyi ve herkesi sevin.
Çocuk olun bugün…!
Farkında mısınız bilmem, ama gün geçtikçe büyüyoruz. Yaşlanıyoruz. Sona doğru gidiyoruz.
Kendi kendimizi yok ediyoruz.
Hayatın dört duvarlarına hapsettiğimiz ruhumuzu, yapay oyuncaklarla teselli ediyoruz!
Mutluluğu yarına atıyoruz.
Huzuru emeklilik sonrasına bırakıyoruz.
İnsanları ne kadar sevdiğimizi söylemek için cenaze törenlerini bekliyoruz. 
Geçtiğimiz 19 Mayıs’ta 30 yıl sonra bir araya geldiğimiz üniversite arkadaşlarımız ile yaptığımız çok keyifli birliktelik sırasında, şu an hala aktif olarak turizm işiyle uğraşan ve sektörümüzde de çok değerli insanlarla işbirliği yapmış olan sevgili dostuma;
“En son ne zaman kendin için böyle bir şey yaptın?” diye sordum
Cevabı “Hiçbir zaman!” oldu.
Ne kadar acı değil mi?
Bizler herkes için bir şeyler yapma gayretinde iken kendimiz için hiçbir şey yapmıyoruz.
Gün sonunda yaşadığımız onca keyifli andan dolayı arkadaşım bana “Biliyor musun? Sen benim içimdeki çocuğu açığa çıkardın” dedi.
O gün yaşananlar bize Yahya Kemal’in “Akıncılar” şiirindeki dizeleri hatırlattı.
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik,
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!
Siz, kendiniz için dünyadaki en önemli kişisiniz. Bunu çok iyi bellemeniz gerekir. Eğer size olumsuz bir şey olursa; inanın ki,  ne işvereninize, ne işinize, ne eşinize, ne çocuklarınıza, ne anne ve babanıza, ne de çalışanlarınıza hiç ama hiçbir faydanız olmaz.
Peki, Biz ne yapıyoruz?
Korkuyoruz!
Yok oluyoruz!
Sevgiden Utanıyoruz!
Bazıları ışığın, bazıları gölgenin peşine düşer. T.S.Eliot
Başkalarının yolunda yürüyenler, ayak izi bırakmazlar. S.L.Braundon  

FARKLIYSANIZ… (Geçen yıl yazmışım bu yazıyı içinde sizle de olduğu için paylaşayım istedim.)

Cumhur Aral

04 Temmuz 2011, 12:37
Farklıysanız, kendi kurallarınıza uygun olarak yaşıyorsunuz demektir.
Farklıysanız, kimsenin düşünemediği şeyleri düşünüyorsunuz demektir.
Farklıysanız, ilk siz olursunuz ve insanlar sizi takip ederler.
Ama sıradan olmayı tercih ettiğinizde, siz diğerlerini takip edersiniz.
Bugün daha önce hiç yapmadığınız şeyleri yaparak, hayatınıza bir fark katmayı deneyebilirsiniz.
Bugün hiç yapmadığınız bir şey yapın! Kendinizi şaşırtın. Kendinizi şımartın.
Çocuk olun ve bugünün tadını çıkarın. Uzun süredir ertelediğiniz bir şeyi yapın.
Birisine mektup yazın. Yeteneğiniz olmasa bile, resim yapın. Bir şiir yazın.
Kâğıttan uçurtma yapın ve uçurun. Uçağınızın kanadına kendi adınızı yazın.
Bir ağaç dikin, ya da çiçek yetiştirin.
Uzun zamandır aramadığınız birisini, sadece sesini duymak istediğinizi söyleyerek arayın.
Portakal kabuklarından oyuncaklar yapın.
Bu gece televizyonunuzu ya da bilgisayarınızı açmayın.
Birisine bir masal anlatın.
Yardıma ihtiyacı olan bir yakınınız için dua edin.
Kendinize sarılın, sımsıkı sarın kendinizi...
Bugün hayatınızın merkezine "Sevgi" sözcüğünü yerleştirin.
Her şeyi ve herkesi sevin.
Çocuk olun bugün…!
Farkında mısınız bilmem, ama gün geçtikçe büyüyoruz. Yaşlanıyoruz. Sona doğru gidiyoruz.
Kendi kendimizi yok ediyoruz.
Hayatın dört duvarlarına hapsettiğimiz ruhumuzu, yapay oyuncaklarla teselli ediyoruz!
Mutluluğu yarına atıyoruz.
Huzuru emeklilik sonrasına bırakıyoruz.
İnsanları ne kadar sevdiğimizi söylemek için cenaze törenlerini bekliyoruz. 
Geçtiğimiz 19 Mayıs’ta 30 yıl sonra bir araya geldiğimiz üniversite arkadaşlarımız ile yaptığımız çok keyifli birliktelik sırasında, şu an hala aktif olarak turizm işiyle uğraşan ve sektörümüzde de çok değerli insanlarla işbirliği yapmış olan sevgili dostuma;
“En son ne zaman kendin için böyle bir şey yaptın?” diye sordum
Cevabı “Hiçbir zaman!” oldu.
Ne kadar acı değil mi?
Bizler herkes için bir şeyler yapma gayretinde iken kendimiz için hiçbir şey yapmıyoruz.
Gün sonunda yaşadığımız onca keyifli andan dolayı arkadaşım bana “Biliyor musun? Sen benim içimdeki çocuğu açığa çıkardın” dedi.
O gün yaşananlar bize Yahya Kemal’in “Akıncılar” şiirindeki dizeleri hatırlattı.
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik,
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!
Siz, kendiniz için dünyadaki en önemli kişisiniz. Bunu çok iyi bellemeniz gerekir. Eğer size olumsuz bir şey olursa; inanın ki,  ne işvereninize, ne işinize, ne eşinize, ne çocuklarınıza, ne anne ve babanıza, ne de çalışanlarınıza hiç ama hiçbir faydanız olmaz.
Peki, Biz ne yapıyoruz?
Korkuyoruz!
Yok oluyoruz!
Sevgiden Utanıyoruz!
Bazıları ışığın, bazıları gölgenin peşine düşer. T.S.Eliot
Başkalarının yolunda yürüyenler, ayak izi bırakmazlar. S.L.Braundon