8 Mart 2015 Pazar

8 Mart Dünya Kadınlar Günü


Arkadaşlar,

Öncelikle Kadınlar Gününüzü Kutluyorum.
gazetem,zin 23-28 Şubat haftasında yayınlanan 176 sayısında Özgecan için bir makale yazmıştım.
Bu yazının olduğu link aşağıdadır.

http://www.tasimadunyasi.com/images/dosyalarim/Tasimadunyasi_176_Low.pdf

Sizinle de paylaşıyorum.

Sevgiler

ÖZGECAN

Bir haftayı aşkın süredir Türkiye’nin gündeminin ilk sırasında Özgecan var. Pırıl pırıl bir geç kızımız ne yazık ki kendini bilmez kişilerce hunharca katledildi. Bu üzücü olay, devletin en üst kademesinden tutun da, Büyük Millet Meclisine ve en sıradan vatandaşa kadar, bizleri uzun zamandır buluşamadığımız ortak paydada buluşturdu.

Millet olmanın en önemli özelliği, tasada ve sevinçte ortak hareket edilebilmesidir. Uzun zamandır tek yürek tek ses olma özelliğimiz neredeyse kaybolmaya başlamışken, kızımızın başına gelen bu elim hadise bizi bir parçada olsa kendimize getirdi. Toplumun aklı selim tüm fertleri empati yaparak bu hadiseyi kendilerinin başına gelmiş gibi değerlendirdiler ve o acı hepimizin ortak acısı oldu.

Katil zanlısının birinci derecede yakınları olan anne ve amcası da bunu asla tasvip etmediklerini en açık ve samimi bir dille izah ettiler. Hatta sağduyu sahibi amca taşıdığı soyadından dahi utandığını belirterek bizlerle aynı frekans içersinde olduğunu gösterdi.

Buna karşılık,  kızımızın babası olağanüstü bir karakter sergileyerek toplumu infiale sevk edecek sözlerden uzak ifadeler ile bunu yapan kişiler zulüm edilmemesini söyledi. Her iki tarafında adice ve zalimce işlenmiş bu cinayet hakkındaki görüş ve ifadeleri hepimize ders olacak niteliktedir.

Bizi ilgilendiren bir başka özellik de bu vahşi hadiseyi gerçekleştiren insan ya da insanların ulaşım sektöründen olmalarıdır. Her neresinden bakarsanız bakın bu olayı belli bir kisveye sokmak hiç kimsenin haddine olmamalıdır. Konu pek çok açılardan değerlendirilirken, ister istemez olayın gerçekleştiği mekân olan minibüs ve katil zanlısının mesleği de çokça konuşulmaya başlandı.

Ailesinin bile arkasında durmadığı bu zalimi bir meslek grubuna veya sektöre mal etme çalışmalarını asla kabul edilemez. Sektörde hangi seviyede olursa olsun binlerce kişi sadece namuslarıyla ve alın terleriyle evlerine ekmek götürmenin kaygısındadır.

Canınızı, malınızı hem de namusumuzu teslim ettiğimiz yegâne meslek kuruluşları içersindedir şoförlük. İster şehirlerarası, isterse şehir içi veya turizmde çalışan kim olursa olsun, meslek erbaplarının bu niteliklerinin farkında olmalı ve daha da yükseltilmesi konusunda elbirliğiyle çalışmalıyız. Meslek odalarının ve taşımacılık şirketlerinin bu konudaki hassasiyetlerini ve gayretlerini biliyoruz. Geçmişe göre mukayese edildiğinde kat edilen mesafe gerçekten takdire şayandır.

Buna karşılık sektörün çok dağınık ve bireyselliğin de yaygın olması yüzünden kontrolün tam olarak sağlanması mümkün olamamaktadır. Devletin bu konudaki yaptırımları ve belge düzeninin sağlanmış olması da sektörün hem gelişimi hem de kontrolü açısında çok önemli merhaleler kat edilmesini sağlamıştır.

Her meslek grubunda olabileceği gibi bu meslekte de tasvip edemeyeceğimiz bazı münferit hadiseleri zaman zaman yaşamaktayız. On binlerce kişinin iştigal ettiği bu alanda hoş görmesek de kabul etmesek de olabiliyor işte.

Olayı toplumsal yada kişisel boyutları değerlendirilmesi gerekirken; sektörümüze yönelik bir takım yaftalamalar asla kabul edilemez. Sektörde aklı başında ve namuslu her kişi bu olayı lanetlerken mızrağın ucunun kendilerine dönmesini asla kabul etmemelidir.

Öncelikle meslek sivil toplum kuruluşları sonra da üreticiler, satıcılar, satış sonrası hizmet verenler, firma sahip ve yöneticileri, çalışanları, bireyseller, host ile hostesler ve hatta yazıhanecilere kadar tüm ilgililer tam bir birlik içerisinde sektöre ve mesleğe olabilecek karalama kampanyalarının önüne geçmelidirler.

Özgecan’ın katli toplumu nasıl birleştirdi ve aynı potada erittiyse, umarız ki aynı etkiyi bu sektöre de yapar bizi de her anlamda bir ve amaç birliğiyle hareket eden bir topluluk haline getirir.


Kızımıza tekrar Allahtan rahmet; Ailesi ve milletimize de başsağlığı diliyorum. 

8 MART KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN.....

Kutlu olsun
da,
Sevgili Özgecan'ın katledilmesinden bu güne 17 kadınımız daha şiddete kurban gitti. :(((
1 Ocak'tan bu güne ise 57 kadınımız uğradıkları şiddet sonucu hayatlarını kaybetti.
Bilmiyoruz bugün kaç kadınımıza şiddet uygulanacak?
Kadınlarımıza 365 gün şiddet uygulayacağız, ama bir gün onları kutlayacağız.
Ne şiddeti azaltacağız, ne önlem alacağız, ne bu konuda kanun yapacağız, ne eğitim vereceğiz ( okullarda, camide, kısaca her yerde ), ne herhangi bir tedbir alacağız, sonra da şiddet uyguladığımız kadınlarımızın günlerini kutlayacağız.
Ne kadar centilmeniz, ne kadar naziğiz, ne kadar eğitimliyiz, ne kadar "erkek"iz, değil mi?