15 Eylül 2012 Cumartesi

İZMİR FUARI 2012 (istek üzerine Mehmet'e)

İzmir Fuarı 2012
• 12/09/2012 - Cumhur ARAL

İzmir Enternasyonal Fuarı her yılın Eylül ayında İzmir`in kurtuluş günü olan 9 Eylül`ü içine alacak 10 günlük bir zaman dilimi içinde düzenlenen Türkiye`nin en köklü, en tanınmış ve en kapsamlı fuarıdır.
Bu yıl fuar 81. kez kapılarını halka açtı. Bu yılın onur Konuğu Hatay ili, sanayi ve ticaretinin yanı sıra tarihi, kültürü, mutfağı ve el sanatları gibi zenginlikleriyle tanıtılıyor.
İzmir Enternasyonal Fuarı`nı diğer fuarlardan ayıran özellik, tarihçesinin yanı sıra, belli bir sektör ile kısıtlı kalmayan, ithalat ve ihracat potansiyeli olan ürünlere dönük, teknolojik yenilikler içeren ve Türkiye piyasasına ilk adımlarını atan partnerler açısından önem arz eden kimliği olmuştur. 

İzmir Fuarı`nın doğuşu, 17 Şubat 1923`te (henüz Cumhuriyet ilan edilmemişken) Mustafa Kemal’ın emriyle İzmir`de toplanan İzmir İktisat Kongresi`ne uzanır. Fuar alanı, 1922 İzmir yangınında kül olmuş mahallelerin bulunduğu ve sonraki yıllarda şehrin ortasında bir pislik ve derbederlik yuvası haline gelmiş 360 bin metre karelik alanın Kültürpark haline getirilmesi 1936 yılında tamamlanmasından itibaren burada açılmıştır. 

Sektörümüz için de fuar, yıllarca en önemli organizasyon olarak nitelendirilmiş; Üreticiler her yıl en yeni modelleri ile müşterilerinin karşısına hep fuarda çıkmayı hedeflemişler, Müşteriler de, fuar araçlarını görmek, incelemek ve satın almak için fuara gelmeyi hep önemsemişlerdir. Yakın tarihe kadar fuarda sergilenen araçların üzerlerine satın alan müşterinin adı yazılır ve kapanışa kadar o levha aracın üzerinde kalırdı. Hem gezenler hem de firma için önemli bir unsur olarak nitelendirilirdi bu husus.

Müşteriler tarafından fuar araçlarının çok daha özel olduğuna inanılır ve satın alanlar tarafından araçların bir yerine FUAR XXXX yazdırılırdı. 

2000 yılından itibaren, fuara olan ilgide azalma olmaya başladı. Dünyada da bu denli büyük genel ticaret fuarları kalmadı ve genelde ihtisas fuarları öne çıkmaya başladı. 

Sektörde bulunan imalatçı ve ithalatçılarda genel gidişata uyarak fuara olan ilgilerini birer birer azaltmaya başladılar.

Bundan bir kaç yıl önceki fuar yazımda, sektörden 4 marka fuara katılmıştı. Geçtiğimiz yıl bu sayı 2 iken; bu yıl sadece MAN markasını temsilen MAPAR fuarda yer aldı.

Fuarın 2. gününde, MAPAR standında düzenlediği görkemli kokteyl de müşterilerini ağırladı. Başta firma sahibi Yalçın ŞAHİN olmak üzere tüm MAPAR ailesi konuklarına özveriyle hizmet ettiler. 

Bu anlarda en dikkat çekici gözlemim, Yalçın Bey’in hiç yüksünmeden her şeye yetişmeye çalışması, konuklarına gösterdiği titizliği, taktire şayan hareketleri oldu. İkramlarda da ucuza kaçmadan herşey düşünülmüştü. O kadar ki, canlı performans sergileyen kalabalık bir müzik grubu bile standda yerini almıştı.

Yeme içme faslını bir kenara bırakırsak, Bu yıl MAPAR da olmasaydı, fuara gelmiş otobüs müşterisi ne yazık ki eli boş, herhangi bir temsilcisini göremeden fuardan ayrılmış olacaktı.

Herşeyin maddi olarak ölcüldüğü günümüzde bazı şeylerin parayla ölçülmediğini anlamak için alt yapınızda birşeylerin olması gerekir. 

Nitekim, Yalçın ŞAHİN’e ait “Bunca yıldır ticaret yapıyorum, en büyük kazancın nedir deseler; sıcak bir kahve, güleryüzlü bir sohbet, sevgi saygı derim... Ötesi yok...” ve “Müşteri değil dost kazandık, para değil; güven ve itibar kazandık. İşimizi hırsla değil; severek yaptık. Bize, Mapar’a yakışan budur” sözleri konunun anlam ve önemini anlatmaya yetti de arttı bile. 

Kim ne ararsa onu bulur... 
Dost arayan dost; İtibar arayan itibar, güven arayan güven bulur.
Giderken kimse yanında bir delikli kuruş götürmüyor.
Allah, herkesin gönlüne göre verir inşallah...

İZMİR FUARI 2012 (istek üzerine Mehmet'e)

İzmir Fuarı 2012
• 12/09/2012 - Cumhur ARAL

İzmir Enternasyonal Fuarı her yılın Eylül ayında İzmir`in kurtuluş günü olan 9 Eylül`ü içine alacak 10 günlük bir zaman dilimi içinde düzenlenen Türkiye`nin en köklü, en tanınmış ve en kapsamlı fuarıdır.
Bu yıl fuar 81. kez kapılarını halka açtı. Bu yılın onur Konuğu Hatay ili, sanayi ve ticaretinin yanı sıra tarihi, kültürü, mutfağı ve el sanatları gibi zenginlikleriyle tanıtılıyor.
İzmir Enternasyonal Fuarı`nı diğer fuarlardan ayıran özellik, tarihçesinin yanı sıra, belli bir sektör ile kısıtlı kalmayan, ithalat ve ihracat potansiyeli olan ürünlere dönük, teknolojik yenilikler içeren ve Türkiye piyasasına ilk adımlarını atan partnerler açısından önem arz eden kimliği olmuştur. 

İzmir Fuarı`nın doğuşu, 17 Şubat 1923`te (henüz Cumhuriyet ilan edilmemişken) Mustafa Kemal’ın emriyle İzmir`de toplanan İzmir İktisat Kongresi`ne uzanır. Fuar alanı, 1922 İzmir yangınında kül olmuş mahallelerin bulunduğu ve sonraki yıllarda şehrin ortasında bir pislik ve derbederlik yuvası haline gelmiş 360 bin metre karelik alanın Kültürpark haline getirilmesi 1936 yılında tamamlanmasından itibaren burada açılmıştır. 

Sektörümüz için de fuar, yıllarca en önemli organizasyon olarak nitelendirilmiş; Üreticiler her yıl en yeni modelleri ile müşterilerinin karşısına hep fuarda çıkmayı hedeflemişler, Müşteriler de, fuar araçlarını görmek, incelemek ve satın almak için fuara gelmeyi hep önemsemişlerdir. Yakın tarihe kadar fuarda sergilenen araçların üzerlerine satın alan müşterinin adı yazılır ve kapanışa kadar o levha aracın üzerinde kalırdı. Hem gezenler hem de firma için önemli bir unsur olarak nitelendirilirdi bu husus.

Müşteriler tarafından fuar araçlarının çok daha özel olduğuna inanılır ve satın alanlar tarafından araçların bir yerine FUAR XXXX yazdırılırdı. 

2000 yılından itibaren, fuara olan ilgide azalma olmaya başladı. Dünyada da bu denli büyük genel ticaret fuarları kalmadı ve genelde ihtisas fuarları öne çıkmaya başladı. 

Sektörde bulunan imalatçı ve ithalatçılarda genel gidişata uyarak fuara olan ilgilerini birer birer azaltmaya başladılar.

Bundan bir kaç yıl önceki fuar yazımda, sektörden 4 marka fuara katılmıştı. Geçtiğimiz yıl bu sayı 2 iken; bu yıl sadece MAN markasını temsilen MAPAR fuarda yer aldı.

Fuarın 2. gününde, MAPAR standında düzenlediği görkemli kokteyl de müşterilerini ağırladı. Başta firma sahibi Yalçın ŞAHİN olmak üzere tüm MAPAR ailesi konuklarına özveriyle hizmet ettiler. 

Bu anlarda en dikkat çekici gözlemim, Yalçın Bey’in hiç yüksünmeden her şeye yetişmeye çalışması, konuklarına gösterdiği titizliği, taktire şayan hareketleri oldu. İkramlarda da ucuza kaçmadan herşey düşünülmüştü. O kadar ki, canlı performans sergileyen kalabalık bir müzik grubu bile standda yerini almıştı.

Yeme içme faslını bir kenara bırakırsak, Bu yıl MAPAR da olmasaydı, fuara gelmiş otobüs müşterisi ne yazık ki eli boş, herhangi bir temsilcisini göremeden fuardan ayrılmış olacaktı.

Herşeyin maddi olarak ölcüldüğü günümüzde bazı şeylerin parayla ölçülmediğini anlamak için alt yapınızda birşeylerin olması gerekir. 

Nitekim, Yalçın ŞAHİN’e ait “Bunca yıldır ticaret yapıyorum, en büyük kazancın nedir deseler; sıcak bir kahve, güleryüzlü bir sohbet, sevgi saygı derim... Ötesi yok...” ve “Müşteri değil dost kazandık, para değil; güven ve itibar kazandık. İşimizi hırsla değil; severek yaptık. Bize, Mapar’a yakışan budur” sözleri konunun anlam ve önemini anlatmaya yetti de arttı bile. 

Kim ne ararsa onu bulur... 
Dost arayan dost; İtibar arayan itibar, güven arayan güven bulur.
Giderken kimse yanında bir delikli kuruş götürmüyor.
Allah, herkesin gönlüne göre verir inşallah...