Hepinizi selamlıyorum. böbrek taşı rahatsızlığımı çiğdem burada yayınlayınca hepinizden mesaj ve telefonlar aldım. Pek memnun olduğumu ifade edeyim öncelikle. Çok sık görüşemesek de nitelikli arkadaşlığa sahip olduğumuz için ilgilendiniz aradınız. Kendi payıma arayanlarınızın olması çok hoş bir duygu.
Hastalıklı olmayı ve varsa yaşadığım olumsuzlukları çok abartmayı sevmediğim için çok da bilinsin istemedim doğrusu ama; çiğdemciğim burada yazıverince bir anda herkes bilgi sahibi oldu.
Ben çok şükür şu an için herhangi bir sıkıntı yaşamıyorum artık. Bayram öncesi ve bayramın son günü hastanede müdahaleye maruz kalmak ve o ıstırabı yaşamak hiç hoşuma gitmedi ama mukayese yapabilmek için demek ki o acıyı da yaşamak gerekiyormuş diye düşünüyorum.
Einstein'ın dediği gibi "mutlak değer yoktur bağıl değer vardır" sözünden yola çıkarsak; Çiğdem bana doğum sancısından daha berbat bişey demişti. Ben de ona hiç doğurmadım bilmiyorum diye yanıt vermiştim. Ama nasıl bir şeye benzediği hakkında fikrim var artık. :))
Analarımız bizim için bu kadar ıstırabı yaşadıklarına göre bizim onlara karşı pek çok yükümlülüklerimizi yapamamış olamamız ne acı....
Nazif'in dediği gibi burası mektuplaşma platformuna döndü ama mektup yazmak ve mektup almak da çok güzel bir duyguydu zamanında be Nazif'im. Şimdi bir SMS ile işi bitiriyoruz. Mektup beklemek gibi bir haleti ruhiye-i çocuklarımız hiç bilemeyecekler... Bir de mektup yazma adabını ve formatını da doğal olarak. Halbuki bize ortaokulda bu konuda ders vermişlerdi..
Telefon açıp sağlığımı merak eden tüm arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.
Bundan böyle hep keyifli haberleri paylaşmak dileğiyle...
Muratım hadi biraz sık bakalım güzel dizelere hasret bırakma bizi..
Nazif'cim bak hazır müşterin olarak bekliyorum sergini... Yapıtlarını ilk gördüğüm zaman da çok beğenmiştim o zaman da teklif ettim ama o gün için olumlu yanıtlamadın. yaşadığım mekanda senin gibi bir arkadaşımın eserini seyretmek keyif verecek bana..
Hepinizi seviyor ve aileleriniz ile birlikte güzellikler içinde olmanızı diliyorum.
Hadi artık bahar gelsin de 3 boyutlu 5 duyumuzun da tatmin olacağı görüşmeler yapalım. Bir daha ki toplantıda -sağlık ve ölüm hariç- mazeret bildireni ben vururum.. (Murat efendi bu sana biraz da)
