Gerçekleştirmeye çabaladığımız biraraya gelme düşüncesinin ilk aşamasını görmek beni çok memnun etti, hepinize bu güzel ortamı yarattığınız için ayrı ayrı teşekkür ederim. Nice güzellikleri hep birlikte yaşamak dileği ile sonsuz sevgilerimi yolluyorum. (duygulandım ya)
selam arkadaslar, harika görünüyorsunuz hepiniz. süleyman ve hüseyin izmir'de oldukları halde niye o gün gelmediler? soran oldu mu? sevgiler. tekrar hosgeldin CUMHUR.
selam, vay be, 23 nisan'a hazırlık toplantısı çok hoş olmuş. çoook güzelsiniz ve çook özelsiniz hepiniz. kız arkadaşlarımı kaçırdım ama sizlerin sesini duydum ve resimlere bakınca çok duygulandım. bu birlikteliği sağlayabilen başkalarının olduğunu sanmıyorum. katkıda bulunan ve dostluk adına oraya katılan arkadaşlarımı selamlıyorum. gözlerinizde 79-80 yıllarını görüyorum. umarım 23-24 nisan'da çok daha büyük bir katılım sağlayabiliriz. hepiniz hoşgeldiniz, safalar getirdiniz... sevgilerimle.
Domuz gribi diyorlar!!!Arkadaşlar; bizim içimize İZMİR virüsü girmiş.İzmir bizleri 30 yıl önce içine çekti,kendine benzetti, ete kemiğe büründürdü.Kim ne derse desin hayata bakışımızı değiştirdi İzmir.Demokrat olmamızda çok büyük rolü oldu.Üstümüzden imbat geçti.Bu kolay kolay geçmez.İyiki varsın güzel yurdumun aydınlık yüzü İzmir.23 nisanı sabırsızlıkla bekliyorum.Tüm dostlara imbat dolu selamlar.
selam arkadaslar, izmirdeki kız kardesim Hülya, Almanya'da dogup büyüdü. onun kanalıyla Almanya telekomundan Zafer'in amcasını bulmus olduk. Zafer'in ev telini vermiş. karısı Amerikalıymıs. simdi cep telimi yurt dısı konusmasına acma talimatı verdim. aksam zafer'i aramaya calısacagım. umarım dogru telefondur. Buldugumuz teli veriyorum belki aramak istersiniz. 00496255683 Münih.Zafer Ispartalıoglu. Almanya kod vs. ilave edilmiş aynen çevirecekmişiz. hepinize sevgilerimle.
Arkadaşlar ogün gelemediğim için üzgünüm. Müjgan' Bostanlı'da toplanılsa olmaz mı dedim o da herkeze ters olur herhalde dedi doğru söyledi tabii inşallah 23 Nisan'da görüşürüz. Bu arada Cumhur'u en son çalıştığım şirkette görmüştüm aradan yıllar geçti tabii tanımakta zorlandım. Bu yıllar ne zaman geçti böyle hiç anlamadım anlayanınız var mı? Şaka maka 50 yaşında olduk maaşallah......
Nice uzun yıllar birlikteliğimizin bozulmamasını umuyorum. Kendinize iyi bakın arkadaşlar. Taa Almanya'dan Zafer'in telefonunu bulduğun için de ayrıca teşekkürler Çiğdem. Bir şirkette çalışıp ta yurt dışına telefon açabilecek bir arkadaş Zafer'e ulaşsa iyi olur. En azından blog adresini versin, o da bizleri çok özlemiştir eminim.
Sevgili Sermin, Bu yaşları görebildiğimiz için yüce Tanrıya duacıyım.Çünkü bu yaşları göremeden hayatı terk eden insanlar var.Tüm arkadaşlarımın sağlıklı ve güzel bir hayat geçirmesini dilerim....
sevgili Çiğdem'ciğim, korkulur senden valla. o ne azim ve takipçilik, hayran kalmamak mümkün değil. bilinmeyen numaraları sana sormak lazım bundan sonra :) Sevgili Sermin'ciğim, nüfus kağıdında ne yazdığının ne önemi var? görüyorum ki hepimizde, o 20 li yaşların heyecanı ve mutluluğu var. baksana, Çiğdem yine o eski heyecanla Zafer'in telefonunun peşine düştü ve buldu galiba. aradan geçen o kadar zamandan sonra arkadaşlarımızın hepsinde o birlikteliği görmekten ve yaşamaktan daha güzel az şey vardır herhalde... Bir de bir hocamızı bulup, 23 nisanda derslere tekrar mı başlasak? :)) herkese selam ve sevgilerimle...
mehmet'ciğim, demek hepimiz de tekrar birlikte olmak için küçük bir hareket bekliyormuşuz da, haberimiz yokmuş. Türkiye'nin çeşitli yerlerine dağılmış olan bizlerde böyle bir hareketi başlattığın için seni selamlıyorum.
Birazda gülelim.... Sizlere aşağıdaki fıkrayı gönderiyorum. "Mısır hükümeti Kızıldeniz'in altına tüp geçit yaptırmak için ihale açar. İhaleye İngiltere'den, Amerika'dan, Japonya'dan birer firma ve Türkiye'den de Temelin firması olmak üzere dört firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler. İngiliz Firması: - Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur, 30 metre enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz. derler. Amerikan Firması: - Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum 50cm fark olur. derler. Japon Firması: - Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum 20cm fark olur. derler. Sıra bizim Temel'e gelir. Temel: - lla biz de iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuuuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur. der!!!
selamlar, nazifciğim sabah sabah güldürdün beni sağol. zafer'in telde eksik varmıs dogrusu bu: 0049896255683 simdi aradım ulasamadım almanca mesaj cıktı. problemi çözmeden rahat edemem ya, amcasını aradım blog adr. verdim ve m.altıntas'ın ve benim cep tel verdim. zafer'i arayıp bildirecek. benden bu kadar. artık gerisini takip edeceğiz, bakalım arayacak mı? hepinize sevgilerimle...
Sevgili Arkadaşlar, Bu blog amacına ulaşıp bir çok arkadaşımızı buluşturdu.Önümüzdeki günlerde ve yıllarda bağımızın kopmamasına çalışacağız.Ama bu blog'un kalbimizde özel bir yeri olacak.Ben dünden başlamak üzere kendimce bir köşe oluşturuyorum.Dün bir fıkra gönderdim,bugün de göndereceğim.Arada bir kıssadan hisse tarzında yazılar yazmaya çalışacağım.Eğer blogun yaratıcısı Ciğer's izin verirse tabii...Onun iznini bekleyene kadar bir fıkra daha yazıyorum....
Fıkramız şu... "Iki mühendislik ögrencisi kampus içerisinde yürürken biri digerine sorar, - Bu muhtesem bisikleti de nereden buldun ? Digeri cevap verir, - Dün tek basima dolasirken bir yandan da okulu bitirince ne is yapacagimi düsünüyordum. Birden bu bisikletin üzerinde nefis bir kiz geldi ve yanimda durdu. Bisikleti çimenlerin üzerine birakti ve üzerindeki bütün giysileri çikartti. Sonra da bana - Hangisini istiyorsan al dedi. Diger ögrenci arkadasini dogrularcasina basini sallayarak, - Iyi seçim yapmissin, elbiseler belki sana uymayabilirdi"."
yazma fikrin de harika. zaten gencliğimizde ders aralarında da bizleri güldürecek bir seyler bulurdun, hatırlarmısın metin akpınar taklitine ben bayılırdım ve tekrar tekrar isterdim. o günlere döndüm iki gündür ve yüzümde gülümseme ile bu mesajı yazıyorum. güne iyi basladım sayende sağol arkadasım.
Sağol varol sevgili Çiğdem, Sabah ilk işim mesaj kutusunu açmak oluyor.Bu sabahta senin mesajını gördüm.Desteğin ve övgün için teşekkür ederim.Ömrümüzün kalan günlerinde üzüntüleri bertaraf etmek için hafif bir tebessüm bile yeterli olur.Hayatımıza neşe katan ve bizi eğlendiren tüm insanlara çok saygı duyarım.Bu azimle yazılarıma devam edeceğim. Sabah senin ve Müjgan'ın gönderdiği mesajlar çok güzeldi.
Kulaktan kulağa yayılan bilgiler neye mal oluyor bir okuyalım. "Günün birinde bir okulda okul müdürü, yardımcısına: - ‘Yarın saat 09.00’da güneş tutulacak. Bu çok seyrek yaşanan bir olay olduğu için bütün öğrenciler bahçede toplansın. Kendilerine güneş tutulması ile ilgili bilgiler vereceğim. Yağmur yağdığı takdirde, güneş tutulması gözle takip edilemeyeceği için, topluca jimnastik salonuna gitsinler’ demiş. - Müdür yardımcısı da öğretmenlere; ‘müdürün emridir. yarın saat 09.00’da bahçede güneş tutulacak. Hava yağmurlu olduğu takdirde güneş tutulması jimnastik salonundan izlenecek. Öğrenciler yağmurda bahçeden salona gidecekler’ demiş. - Öğretmenler de sınıf başkanlarına, ‘yarın saat 09.00’da müdür bahçede güneş tutulması yapacak. Hava bozarsa güneş tutulması jimnastik salonuna alınacak’ diye aktarmış. -Sınıf başkanları da öğrenci arkadaşlarına, ‘yarın saat 09.00’da güneş müdürü bahçede tutacak. Jimnastik salonunda yağmur yağarsa bahçeye çıkılacak’ diye anlatmış"
Sevgili dostlarım, Burası artık hepimizin yeri. Canınız sıkkın olduğunda isterseniz derdinizi, sevinçli olduğunuzda sevincinizi paylaşın. Sizlerin derdi benim derdim, sevinciniz sevincim olur. Yanda bloğa katkıda bulunanlar kısmında adı olan arkadaşlarım yazar olarak yetkilidirler. Aslında bütün arkadaşlarıma bu yetkiyi verdim, sorun yaşayanlar olursa bana söylesinler. Sevgii Ciğer's im, izin falan yazmışsın diye yazıyorum bunları :)
Şimdi ayarlara baktım acaba bir hata mı yaptım diye. Katkıda bulunanlar haricinde, Murat, Gülçin, Sermin ve Sercan'a da yazarlık daveti yapmışım 17 Ocakta ama henüz onaylamadıkları için yazamazlar maalesef :( Ciğer's im unuttum sana teşekkür etmeyi bu güzel fıkralar için. Ankara dışında olduğum için bir süredir eskilerden resim yüklemesi yapamadım, biraz da yeni resimler var diye bekliyorum. Yoksa merak etmeyin daha ne resimler çıkacak arşivden :)
Açıklamaların için teşekkür ederim sevgili Ciğer's. İnsan içinden geçenleri paylaşmak ister zaman zaman,eşiyle paylaşır çoğu zaman,ama isterki daha çok kişiyle paylaşsın.İşte sen sevgili Ciğer's tamda zamanında içimizde volkanların patlamaya yüz tuttuğu bir zamanda bu blogu inşa ettin.Bak güzel arkadaşlarım o kadar güzel şiirler,özlü sözler,filmler,fıkralar vs.paylaşıyorki yaşamımıza bir renk bir ahenk kattı bu blog. Mutlu ve sağlıklı günler dilerim....
Not:Bu blogda fıkralar yazacağımı beyan etmiştim.Her hafta Pazartesi -Cuma arası yazılarım olacak.C.Tesi-Pazar yazmayacağım. Sevgili arkadaşlarıma iyi bir hafta sonu diliyorum........
Sağol sevgili Çiğdem, Murat için yazmıyor demişsin, evet haklısın.Murat'ın güzel şiirlerini özlemle bekliyoruz.Ama Ciğer'sin bugün yazdığı gibi onların arazi çalışmaları olacağı için zannederim yazıları zaman zaman aksayabilir. Bir de şunu önereceğim sana Çiğdemciğim.Güzel resimler yaptığını öğrendik.Bazılarını burada yayınlasan ve bizde Masaüstü arkaplanı olarak ona devamlı baksak nasıl olur.
Arkadaşlar, Murat, aynı zamanda Jeofizik Mühendisleri Odası Adana Şubesi II.Başkanı. Dün ve bugün genel kurulları vardı. Murat sanırım ondan biraz uzak kalmıştır.
Günaydın sevgili arkadaşlar, Çalışan ve çalışmayan tüm arkadaşlarıma iyi bir hafta dilerim.Güne güzel başlamak için bir tebessüm yeter. Bakalım bugün Temel ne yapacak?
Zamanın en büyük Mafya babası Çok ağır bir suçtan yargılanmaktadır ve idamı istenmektedir. Jüri üyelerinin içinde Temel de vardır. Mafyanın adamları mahkemeden önce Temeli bir kenara çekerler ve şöyle derler: -"Temel ne yap et Babanın idam kararını müebbet'e çevir yoksa bu senin sonun olur" derler!!! Temel'in içine korku düşmüştür: -"Acep ne yapsam da bu adamı kurtarsam" diye düşünür. Dava başlar günlerce devam eder ve nihayet Jüri üyeleri karar vermek üzere odalarına geçerler. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra jüri geri gelir ve kararını okur: -"Müebbet hapis" derler. Bunu duyan Babanın adamları ne yapacaklarını şaşırırlar doğru Temel'e gidip: -"Afferim sana Temel şimdi gözümüze girdin" derler.Ve sorarlar, -"Temel iyi güzel de bu işi nasıl başardın?" Temel: -"Sormayın uşaklar" der. -"Millet Beraat Beraat diye tutturdu Müebbete çevirene kadar akla karayı seçtim" der.
iyi haftalar hepinize, nazifciğim tesekkürler, ben yazmak veya resim vs. ilave etmek istiyorum da beceremiyorum. sen bu işi iyi basardın. sizler bana öğretinceye kadar ben size göndereyim maille, siz bulağa koyun olur mu? sevgiler.
Sevgili Çiğdem, Resim ve yazı nasıl konulur diye sormuşsun.Yazı koymak için ben şunu yapıyorum.Yorum gönder kısmına fıkra'yı yazıyorum ve yorum gönder düğmesine basıyorum.Ama resim,müzik nasıl gönderilir onu Metin'e veya bir bilene sormak gerekiyor.Ben de bilmiyorum. Sabah sokakta işim olduğu için posta kutuma şu anda bakıyorum. Güvercin beni mest etti.Bu müziğin o konuyu anlattığını bilmiyordum.Paylaştığın için çok teşekkürler. Resimlerin bir harika Zannederim daha çok vahşi yaşam üzerine çizmişsin.Ama çok başarılı. Diplomasi ince bir sanattır.O sanatı yapan kişi zeki olmalı,kumarı çok iyi bilmeli,medeni olmalı,bilgili olmalı ve herşeyden öte riski alabilmeli.Küçük köpek beni çok etkiledi.....
sevgili nazif, vahşi yasam haricinde, çektiğim hayvan fotoğraflarının resimlerini, tebesir pastel veya yağlıboya ile yapıyorum. bazen, bir dergide bir hayvanın çekilmiş fotoğrafında bakışları beni etkiliyor onu yapıyorum. bazen usta bir ressamın tablosu etkiliyor onu yapıyorum. ama tarzım, resim yaptıkça, hayvanlara doğru gelişti. bu beni, mutlu ve resimde basarılı kılmaya basladı. ben de böyle devam ediyorum. zaman ne gösterir bilmiyorum.
sevgilerimle hepinize dostlar...
bu siteyi okuyup, yazmaya üşenen , siiiz tembellere de sevgilerimle dostlar...
Allah, siz tembellere, güç kuvvet versin de, bir satır yazın buraya insaaallahhhh...
Çok çalışkan ve isteklisin Çiğdemciğim.Her zaman güzel çizdiğimi düşündüğüm halde bir türlü hayatımın tamamına yayamadım çizerliği.Ama eğer sen kendi eserlerini her gün bir tane yayınlarsan bende belki gaza gelir tekrar çizmeye başlarım.Zaman zaman suluboya ve karakalem denemelerim oldu bende onları yayınlarım blogda. Helal sana yine fırçanı atmışsın yazmayanlara. benden de inşaaaaallllaaaah !... Hoşçakal.....
Günaydın Sevgili Arkadaşlar, Temel'in marifetleri hiç bitmez bakalım bugün ne var?...
Temel'in abisi çok çapkınmış, her gün bir kızı babasının arabası ile dağa götürürmüş. Temel ise dağda ne yaptıklarını hep merak edermiş.
Bir gün temel arabanın bagajına binip onlarla beraber dağa çıkmışlar. Araba durunca Temel bagajdan inip abisi ile kızı izlemeye başlamış.
Abisi kızın omzuna elini uzatmış: - "Evet mi? hayır mı?" demiş. Kız kızgın bir şekilde: - "Hayır" demiş. Abisi: - "İn aşağıya yayan gel" demiş. Temel bir şey anlamamış ertesi gün yine arabanın bagajına binmiş.
Olay yine aynı abisi kıza evetmi hayır mı diye soruyor kız yine hayır diyor. Abisi - "İn aşağıya yayan gel" diyor.
Temel bunun üzerine: - "Çapkınlık herhalde böyle birşey" deyip eve gider ve merdivenin altından üç tekerlekli bisikletini çıkarır mahalleden bir kız çocuğunuda arkasına bindirir ıkına mıkına dağın tepesine gelirler.
Temel soluk soluğa elini kızın omzuna koyar ve sorar: - "Evet mi hayır mı?" Kızda ne bilsin garibim - "Evet" der. Temel bir müddet düşünür ve cevabını verir: - "İyi sen bisikleti al ben yayan geliyorum.
Yüzünüzden gülümseme eksik olmasın... Hepinize iyi günler....
Merhaba arkadaşlar.Ben yokken neler kaynatmışsınız. Mehmet'in dediği gibi haftasonu Adana şube genel kurulumuz vardı.izmir'den döner dönmez ona çalıştık.Şimdi de yorgunluğu atmaya çalışıyorum.İşyerinde de epey yoğun bir çalışma var. Şimdi vakit buldum ve selam vermek istedim..
''Her gece hüzün yağar Senin olmadığın bu şehre Saçlarına nisan yağmuru Değmemiştir kadınlarının, Yalnızlıktan taşlaşan gözlerinden Ustura bakışlar çıkmamıştır erkeklerinin. Yüreğinde savaş çıkarmamış Sevmemiş bir kadını aşkla Kendine kalmış yüreği Tek başına ve yosun tutarak''
Selam Murat, Kaynatmadık, seni merak ettik arkadasım, Ne zamandır güzel şiirlerinden yazmayınca, bir şey mi oldu dedik.
Genel Kurul nasıl gecti? sonuc ne oldu? Bizim ist.gn.kr. da mart'ta olacakmıs. gecen hafta bsk. Murat Fırat aradı. mutlaka gn. kurula gel dedi. Gitmeye çalışacağım, sağlığım elverirse.
Selam Çiğdem,Nazif,Metin,Mehmet Genel kurulumuz iyi geçti.Arkadaşların tamamının oyuyla yeniden yönetim olarak güzen tazeledik.İstanbul'daki arkadaşlar için de önemli bir genel kurul olacak.Murat Fırat'ın çağrısına mutlaka gitmen gerekir sevgili Çiğdem.Durum kritik orda.
''Yüreğimizde yaşadığımız Ömür değilmidir? Kendi alevini kendi söndürür Damla damla süzülen gözyaşlarıyla
Sonsuz zamanda,sonlu bir yaşam Yalnız ve bir başına Hayalleriyle,düşleriyle Kimselere görünmeden sessizce''
İkinci kıta insan yaşamının yanlızlığını çok iyi anlatıyor.Ben de öyle düşünüyorum.Hayalerinle ve düşlerinle hep yalnızsındır aslında.Sonsuz zamanda sonlu bir yaşam verdiği için yüce Tanrı'ya şükretmek gerek.Sevdiklerini ve dostlarını bir bir kaybederken zaten yalnız olduğun bir yaşamda iyice yalnızlığa itilmek çok zor olurdu. Güzel şiirin için teşekkürler Murat'cığım...
Murat'cığım merhaba, Kuruldaki başarınız için kutluyorum sizi. Başarılar ve güç diliyorum.İyi bir ekipsiniz, sizi dışarıdan takip ediyorum. Şiirin etkileyici, teşekkürler...
Şiir için yorumlarınıza teşekkür ederim arkadaşlar. Oda çalışmaları,işyerindeki yoğunluk ve edebiyet ile ilgili çalışmalar epey yoruyor beni.Ama bu edebiyet işini çok sevdim.Beni dinlendiriyor.Önümüzdeki aylarda da fotoğraf kursuna gitmeyi planlıyorum.Size de tavsiye ederim arkadaşlar.
Gece Sessiz Değildir
Gece sessiz değildir Sizinle konuşur doğa Rüzgarla,ağaç yapraklarıyla Bazan çığlık gibi Bazan da ruhunumuzu Dinlendiren melodi gibi
Bazan terkedilme çığlığıdır Bazan acı acı inleme sesidir Bazan da yüreğimizden gelen Yalnızlığın çığlığıdır
Merhaba sevgili arkadaşlarım, Metin'in "zaman" ile ilgili yazısı çok güzeldi.. Murat'ın "gecenin sesi" ile ilgili şiiri de çok güzel.Yanlızlığımızı paylaştığımız ama bize görünmeyen bir dosttur gece.Gündüz dostlara,gece ise yanlızlığımıza ayrılmıştır. Bana bunları düşündürdün Muratcığım... Bu arada bilgisayarımdaki bir arızadan dolayı ekranım sık sık MAVİ EKRAN uyarısı veriyor.Arızayı düzeltene kadar yazamayabilirim .Sevgili arkadaşlarıma duyuru- lur. İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle...
Sevgili Murat, Şiirlerini keyifle okuyorum. tebrikler. Derleyip kitaba dönüştürürsün umarım. Ben de 2 hafta önce fotoğraf çekme kurslarına başladım. Çok heyecan verici bir hobi,dediğin gibi tavsiye ederim. Metin'in çektiği fotoğrafları blogda görelim derim. Sağlıkla kalın.
Fotoğraf çekme kursuna ben de gitmek istiyorum.Ancak bu aralar pek zaman bulamıyorum.Özellikle doğa fotoğrafları ve pastoral şiir bir araya gelince çok güzel oluyor. Size pastoral şiirlerimden birini göndereyim.
Akdeniz Sevdası
Torosların karlı doruklarından, Çağlayarak iner. Bir çınar dibinden geçerken, Başı dumanlı dağlar, Çamsakızı kokusuyla uğurlar.
Yosun tutmuş kayalıklardan, Bırakır kendini kanyona, Ala geyiklerle vedalaşır, İner, Bayramlığını giymiş Çukurova'ya.
Salkım söğüte selam verir, Akar nazlı nazlı. Hiç acelesi yok, Kavuşmuştur sarı sıcağına, Portakal çiçeği kokusuna, Pamuk tarlasına.
Yolunu uzatır artık. Dolanır durur ovada. Yüreği kaldı Toroslarda.
Gecikmiş de olsa, Bir öpücük kondurur, Akdeniz'in tuzlu dudağına.
Sevgili Murat, şiir yazabilme yeteneğin olduğu için şanslısın.Ben her zaman denedim ama olmadı.Yukarıdaki şiirin ne kadar güzel.İnsanı Toroslara,yaylalara ve ovalara götürüyor saniyeler içinde. 23 Nisan'da umarım işlerini ayarlarsın.Biz o zamana kadar ümit içinde olacağız sen ve diğer arkadaşlarımızın burada olabilmesi için. Sağlıklı ve mutlu günler dilerim....
sevgili Murat, Tüm siirlerini keyifle okudum,,, ama , bu siirin var ya, mükemmelin ötesinde. tebrik ediyorum seni. DAİMA; DUYGULARIN ZİRVESİNDE, COŞKULARIN EN TAŞKININDA, ÖMRÜN MUTLULUKLA DOLSUN. SEVGİLERİMLE...
Çok değerli arkadaşlarım,
YanıtlaSilGerçekleştirmeye çabaladığımız biraraya gelme düşüncesinin ilk aşamasını görmek beni çok memnun etti, hepinize bu güzel ortamı yarattığınız için ayrı ayrı teşekkür ederim. Nice güzellikleri hep birlikte yaşamak dileği ile sonsuz sevgilerimi yolluyorum. (duygulandım ya)
selam arkadaslar,
YanıtlaSilharika görünüyorsunuz hepiniz.
süleyman ve hüseyin izmir'de oldukları halde niye o gün gelmediler? soran oldu mu?
sevgiler.
tekrar hosgeldin CUMHUR.
selam,
YanıtlaSilvay be, 23 nisan'a hazırlık toplantısı çok hoş olmuş. çoook güzelsiniz ve çook özelsiniz hepiniz. kız arkadaşlarımı kaçırdım ama sizlerin sesini duydum ve resimlere bakınca çok duygulandım. bu birlikteliği sağlayabilen başkalarının olduğunu sanmıyorum. katkıda bulunan ve dostluk adına oraya katılan arkadaşlarımı selamlıyorum. gözlerinizde 79-80 yıllarını görüyorum.
umarım 23-24 nisan'da çok daha büyük bir katılım sağlayabiliriz.
hepiniz hoşgeldiniz, safalar getirdiniz...
sevgilerimle.
Emeği geçen tüm arkadaşlara ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
YanıtlaSilÇok güzeldi arkadaşlar.
Domuz gribi diyorlar!!!Arkadaşlar; bizim içimize İZMİR virüsü girmiş.İzmir bizleri 30 yıl önce içine çekti,kendine benzetti, ete kemiğe büründürdü.Kim ne derse desin hayata bakışımızı değiştirdi İzmir.Demokrat olmamızda çok büyük rolü oldu.Üstümüzden imbat geçti.Bu kolay kolay geçmez.İyiki varsın güzel yurdumun aydınlık yüzü İzmir.23 nisanı sabırsızlıkla bekliyorum.Tüm dostlara imbat dolu selamlar.
YanıtlaSilselam arkadaslar,
YanıtlaSilizmirdeki kız kardesim Hülya, Almanya'da dogup büyüdü. onun kanalıyla Almanya telekomundan Zafer'in amcasını bulmus olduk. Zafer'in ev telini vermiş. karısı Amerikalıymıs. simdi cep telimi yurt dısı konusmasına acma talimatı verdim. aksam zafer'i aramaya calısacagım. umarım dogru telefondur. Buldugumuz teli veriyorum belki aramak istersiniz.
00496255683 Münih.Zafer Ispartalıoglu. Almanya
kod vs. ilave edilmiş aynen çevirecekmişiz.
hepinize sevgilerimle.
Arkadaşlar ogün gelemediğim için üzgünüm. Müjgan' Bostanlı'da toplanılsa olmaz mı dedim o da herkeze ters olur herhalde dedi doğru söyledi tabii inşallah 23 Nisan'da görüşürüz. Bu arada Cumhur'u en son çalıştığım şirkette görmüştüm aradan yıllar geçti tabii tanımakta zorlandım. Bu yıllar ne zaman geçti böyle hiç anlamadım anlayanınız var mı? Şaka maka 50 yaşında olduk maaşallah......
YanıtlaSilNice uzun yıllar birlikteliğimizin bozulmamasını umuyorum. Kendinize iyi bakın arkadaşlar. Taa Almanya'dan Zafer'in telefonunu bulduğun için de ayrıca teşekkürler Çiğdem. Bir şirkette çalışıp ta yurt dışına telefon açabilecek bir arkadaş Zafer'e ulaşsa iyi olur. En azından blog adresini versin, o da bizleri çok özlemiştir eminim.
YanıtlaSilSevgili Sermin,
YanıtlaSilBu yaşları görebildiğimiz için yüce Tanrıya duacıyım.Çünkü bu yaşları göremeden hayatı terk eden insanlar var.Tüm arkadaşlarımın sağlıklı ve güzel bir hayat geçirmesini dilerim....
sevgili Çiğdem'ciğim,
YanıtlaSilkorkulur senden valla. o ne azim ve takipçilik, hayran kalmamak mümkün değil. bilinmeyen numaraları sana sormak lazım bundan sonra :)
Sevgili Sermin'ciğim,
nüfus kağıdında ne yazdığının ne önemi var? görüyorum ki hepimizde, o 20 li yaşların heyecanı ve mutluluğu var. baksana, Çiğdem yine o eski heyecanla Zafer'in telefonunun peşine düştü ve buldu galiba.
aradan geçen o kadar zamandan sonra arkadaşlarımızın hepsinde o birlikteliği görmekten ve yaşamaktan daha güzel az şey vardır herhalde...
Bir de bir hocamızı bulup, 23 nisanda derslere tekrar mı başlasak? :))
herkese selam ve sevgilerimle...
mehmet'ciğim,
YanıtlaSildemek hepimiz de tekrar birlikte olmak için küçük bir hareket bekliyormuşuz da, haberimiz yokmuş.
Türkiye'nin çeşitli yerlerine dağılmış olan bizlerde böyle bir hareketi başlattığın için seni selamlıyorum.
Birazda gülelim....
YanıtlaSilSizlere aşağıdaki fıkrayı gönderiyorum.
"Mısır hükümeti Kızıldeniz'in altına tüp geçit yaptırmak için ihale açar.
İhaleye İngiltere'den, Amerika'dan, Japonya'dan birer firma ve Türkiye'den de Temelin firması olmak üzere dört firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler.
İngiliz Firması:
- Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz.
Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur, 30 metre enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz. derler.
Amerikan Firması:
- Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz.
Maksimum 50cm fark olur. derler.
Japon Firması:
- Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz.
Maksimum 20cm fark olur. derler.
Sıra bizim Temel'e gelir.
Temel:
- lla biz de iki taraftan kazmaya başlarız.
Ortada buluştuuuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur. der!!!
Mutlu kalın....
selamlar,
YanıtlaSilnazifciğim sabah sabah güldürdün beni sağol.
zafer'in telde eksik varmıs dogrusu bu:
0049896255683
simdi aradım ulasamadım almanca mesaj cıktı.
problemi çözmeden rahat edemem ya,
amcasını aradım blog adr. verdim ve m.altıntas'ın ve benim cep tel verdim.
zafer'i arayıp bildirecek. benden bu kadar. artık gerisini takip edeceğiz, bakalım arayacak mı?
hepinize sevgilerimle...
Sevgili Arkadaşlar,
YanıtlaSilBu blog amacına ulaşıp bir çok arkadaşımızı buluşturdu.Önümüzdeki günlerde ve yıllarda bağımızın kopmamasına çalışacağız.Ama bu blog'un kalbimizde özel bir yeri olacak.Ben dünden başlamak üzere kendimce bir köşe oluşturuyorum.Dün bir fıkra gönderdim,bugün de göndereceğim.Arada bir kıssadan hisse tarzında yazılar yazmaya çalışacağım.Eğer blogun yaratıcısı Ciğer's izin verirse tabii...Onun iznini bekleyene kadar bir fıkra daha yazıyorum....
Fıkramız şu...
YanıtlaSil"Iki mühendislik ögrencisi kampus içerisinde yürürken biri digerine sorar,
- Bu muhtesem bisikleti de nereden buldun ? Digeri cevap verir,
- Dün tek basima dolasirken bir yandan da okulu bitirince ne is yapacagimi düsünüyordum. Birden bu bisikletin üzerinde nefis bir kiz geldi ve yanimda durdu. Bisikleti çimenlerin üzerine birakti ve üzerindeki bütün giysileri çikartti. Sonra da bana
- Hangisini istiyorsan al dedi.
Diger ögrenci arkadasini dogrularcasina basini sallayarak,
- Iyi seçim yapmissin, elbiseler belki sana uymayabilirdi"."
Yüzünüzden gülümseme eksik olmasın.....
Nazifciğim harikasın arkadasım,
YanıtlaSilyazma fikrin de harika. zaten gencliğimizde ders aralarında da bizleri güldürecek bir seyler bulurdun, hatırlarmısın metin akpınar taklitine ben bayılırdım ve tekrar tekrar isterdim. o günlere döndüm iki gündür ve yüzümde gülümseme ile bu mesajı yazıyorum. güne iyi basladım sayende sağol arkadasım.
Sağol varol sevgili Çiğdem,
YanıtlaSilSabah ilk işim mesaj kutusunu açmak oluyor.Bu sabahta senin mesajını gördüm.Desteğin ve övgün için teşekkür ederim.Ömrümüzün kalan günlerinde üzüntüleri bertaraf etmek için hafif bir tebessüm bile yeterli olur.Hayatımıza neşe katan ve bizi eğlendiren tüm insanlara çok saygı duyarım.Bu azimle yazılarıma devam edeceğim.
Sabah senin ve Müjgan'ın gönderdiği mesajlar çok güzeldi.
Mutlu günler.....
Kulaktan kulağa yayılan bilgiler neye mal oluyor bir okuyalım.
YanıtlaSil"Günün birinde bir okulda okul müdürü, yardımcısına:
- ‘Yarın saat 09.00’da güneş tutulacak. Bu çok seyrek yaşanan bir olay olduğu için bütün öğrenciler bahçede toplansın. Kendilerine güneş tutulması ile ilgili bilgiler vereceğim. Yağmur yağdığı takdirde, güneş tutulması gözle takip edilemeyeceği için, topluca jimnastik salonuna gitsinler’ demiş.
- Müdür yardımcısı da öğretmenlere; ‘müdürün emridir. yarın saat 09.00’da bahçede güneş tutulacak. Hava yağmurlu olduğu takdirde güneş tutulması jimnastik salonundan izlenecek. Öğrenciler yağmurda bahçeden salona gidecekler’ demiş.
- Öğretmenler de sınıf başkanlarına, ‘yarın saat 09.00’da müdür bahçede güneş tutulması yapacak. Hava bozarsa güneş tutulması jimnastik salonuna alınacak’ diye aktarmış.
-Sınıf başkanları da öğrenci arkadaşlarına, ‘yarın saat 09.00’da güneş müdürü bahçede tutacak. Jimnastik salonunda yağmur yağarsa bahçeye çıkılacak’ diye anlatmış"
Mutlu kalın.....
hep böyle komik olur kulaktan kulağa. sağol nazif cok güldüm.
YanıtlaSilSevgili dostlarım,
YanıtlaSilBurası artık hepimizin yeri. Canınız sıkkın olduğunda isterseniz derdinizi, sevinçli olduğunuzda sevincinizi paylaşın. Sizlerin derdi benim derdim, sevinciniz sevincim olur. Yanda bloğa katkıda bulunanlar kısmında adı olan arkadaşlarım yazar olarak yetkilidirler. Aslında bütün arkadaşlarıma bu yetkiyi verdim, sorun yaşayanlar olursa bana söylesinler. Sevgii Ciğer's im, izin falan yazmışsın diye yazıyorum bunları :)
Şimdi ayarlara baktım acaba bir hata mı yaptım diye. Katkıda bulunanlar haricinde, Murat, Gülçin, Sermin ve Sercan'a da yazarlık daveti yapmışım 17 Ocakta ama henüz onaylamadıkları için yazamazlar maalesef :(
YanıtlaSilCiğer's im unuttum sana teşekkür etmeyi bu güzel fıkralar için. Ankara dışında olduğum için bir süredir eskilerden resim yüklemesi yapamadım, biraz da yeni resimler var diye bekliyorum. Yoksa merak etmeyin daha ne resimler çıkacak arşivden :)
Açıklamaların için teşekkür ederim sevgili Ciğer's.
YanıtlaSilİnsan içinden geçenleri paylaşmak ister zaman zaman,eşiyle paylaşır çoğu zaman,ama isterki daha çok kişiyle paylaşsın.İşte sen sevgili Ciğer's tamda zamanında içimizde volkanların patlamaya yüz tuttuğu bir zamanda bu blogu inşa ettin.Bak güzel arkadaşlarım o kadar güzel şiirler,özlü sözler,filmler,fıkralar vs.paylaşıyorki yaşamımıza bir renk bir ahenk kattı bu blog.
Mutlu ve sağlıklı günler dilerim....
Not:Bu blogda fıkralar yazacağımı beyan etmiştim.Her hafta Pazartesi -Cuma arası yazılarım olacak.C.Tesi-Pazar yazmayacağım.
Sevgili arkadaşlarıma iyi bir hafta sonu diliyorum........
sana da iyi hafta sonları nazifciğim.
YanıtlaSilpazartesiyi iple çekeceğiz.
muratcığım sen hep yazardın ne oldu? bir problemin mi var, kaç gündür yazmıyorsun?
hepinize sevgilerimle.
Sağol sevgili Çiğdem,
YanıtlaSilMurat için yazmıyor demişsin, evet haklısın.Murat'ın güzel şiirlerini özlemle bekliyoruz.Ama Ciğer'sin bugün yazdığı gibi onların arazi çalışmaları olacağı için zannederim yazıları zaman zaman aksayabilir.
Bir de şunu önereceğim sana Çiğdemciğim.Güzel resimler yaptığını öğrendik.Bazılarını burada yayınlasan ve bizde Masaüstü arkaplanı olarak ona devamlı baksak nasıl olur.
Sevgiyle kal ....
Arkadaşlar, Murat, aynı zamanda Jeofizik Mühendisleri Odası Adana Şubesi II.Başkanı. Dün ve bugün genel kurulları vardı. Murat sanırım ondan biraz uzak kalmıştır.
YanıtlaSilGünaydın sevgili arkadaşlar,
YanıtlaSilÇalışan ve çalışmayan tüm arkadaşlarıma iyi bir hafta dilerim.Güne güzel başlamak için bir tebessüm yeter.
Bakalım bugün Temel ne yapacak?
Zamanın en büyük Mafya babası Çok ağır bir suçtan yargılanmaktadır ve idamı istenmektedir. Jüri üyelerinin içinde Temel de vardır. Mafyanın adamları mahkemeden önce Temeli bir kenara çekerler ve şöyle derler:
-"Temel ne yap et Babanın idam kararını müebbet'e çevir yoksa bu senin sonun olur" derler!!!
Temel'in içine korku düşmüştür:
-"Acep ne yapsam da bu adamı kurtarsam"
diye düşünür. Dava başlar günlerce devam eder ve nihayet Jüri üyeleri karar vermek üzere odalarına geçerler. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra jüri geri gelir ve kararını okur:
-"Müebbet hapis" derler.
Bunu duyan Babanın adamları ne yapacaklarını şaşırırlar doğru Temel'e gidip:
-"Afferim sana Temel şimdi gözümüze girdin" derler.Ve sorarlar,
-"Temel iyi güzel de bu işi nasıl başardın?"
Temel:
-"Sormayın uşaklar" der.
-"Millet Beraat Beraat diye tutturdu Müebbete çevirene kadar akla karayı seçtim" der.
Sevgilerimle....
iyi haftalar hepinize,
YanıtlaSilnazifciğim tesekkürler,
ben yazmak veya resim vs. ilave etmek istiyorum da beceremiyorum. sen bu işi iyi basardın. sizler bana öğretinceye kadar ben size göndereyim maille, siz bulağa koyun olur mu?
sevgiler.
mesela şöyle denesem acaba olur mu?
YanıtlaSilasağıdaki siteye tıklayınca güzel bir türkünün farklı yorumu var. cok güzel.
http://www.dogaicin cal.com / divaneas ikgibi.html
Sevgili Çiğdem,
YanıtlaSilResim ve yazı nasıl konulur diye sormuşsun.Yazı koymak için ben şunu yapıyorum.Yorum gönder kısmına fıkra'yı yazıyorum ve yorum gönder düğmesine basıyorum.Ama resim,müzik nasıl gönderilir onu Metin'e veya bir bilene sormak gerekiyor.Ben de bilmiyorum.
Sabah sokakta işim olduğu için posta kutuma şu anda bakıyorum.
Güvercin beni mest etti.Bu müziğin o konuyu anlattığını bilmiyordum.Paylaştığın için çok teşekkürler.
Resimlerin bir harika Zannederim daha çok vahşi yaşam üzerine çizmişsin.Ama çok başarılı.
Diplomasi ince bir sanattır.O sanatı yapan kişi zeki olmalı,kumarı çok iyi bilmeli,medeni olmalı,bilgili olmalı ve herşeyden öte riski alabilmeli.Küçük köpek beni çok etkiledi.....
sevgiler....
Sevgili Müjgan,
YanıtlaSilSevmenin tarifini bir çok kişi yapmıştır.Senin gönderdiğin tarif çok içten,duygusal ve hüzünlü.....
Çok beğendim..
Sevgilerimle...
sevgili nazif,
YanıtlaSilvahşi yasam haricinde, çektiğim hayvan fotoğraflarının resimlerini, tebesir pastel veya yağlıboya ile yapıyorum. bazen, bir dergide bir hayvanın çekilmiş fotoğrafında bakışları beni etkiliyor onu yapıyorum. bazen usta bir ressamın tablosu etkiliyor onu yapıyorum. ama tarzım, resim yaptıkça, hayvanlara doğru gelişti. bu beni, mutlu ve resimde basarılı kılmaya basladı. ben de böyle devam ediyorum. zaman ne gösterir bilmiyorum.
sevgilerimle hepinize dostlar...
bu siteyi okuyup, yazmaya üşenen , siiiz tembellere de sevgilerimle dostlar...
Allah, siz tembellere, güç kuvvet versin de, bir satır yazın buraya insaaallahhhh...
Çok çalışkan ve isteklisin Çiğdemciğim.Her zaman güzel çizdiğimi düşündüğüm halde bir türlü hayatımın tamamına yayamadım çizerliği.Ama eğer sen kendi eserlerini her gün bir tane yayınlarsan bende belki gaza gelir tekrar çizmeye başlarım.Zaman zaman suluboya ve karakalem denemelerim oldu bende onları yayınlarım blogda.
YanıtlaSilHelal sana yine fırçanı atmışsın yazmayanlara.
benden de inşaaaaallllaaaah !...
Hoşçakal.....
Günaydın Sevgili Arkadaşlar,
YanıtlaSilTemel'in marifetleri hiç bitmez bakalım bugün ne var?...
Temel'in abisi çok çapkınmış, her gün bir kızı babasının arabası ile dağa götürürmüş. Temel ise dağda ne yaptıklarını hep merak edermiş.
Bir gün temel arabanın bagajına binip onlarla beraber dağa çıkmışlar. Araba durunca Temel bagajdan inip abisi ile kızı izlemeye başlamış.
Abisi kızın omzuna elini uzatmış:
- "Evet mi? hayır mı?"
demiş. Kız kızgın bir şekilde:
- "Hayır"
demiş. Abisi:
- "İn aşağıya yayan gel"
demiş. Temel bir şey anlamamış ertesi gün yine arabanın bagajına binmiş.
Olay yine aynı abisi kıza evetmi hayır mı diye soruyor kız yine hayır diyor. Abisi
- "İn aşağıya yayan gel"
diyor.
Temel bunun üzerine:
- "Çapkınlık herhalde böyle birşey"
deyip eve gider ve merdivenin altından üç tekerlekli bisikletini çıkarır mahalleden bir kız çocuğunuda arkasına bindirir ıkına mıkına dağın tepesine gelirler.
Temel soluk soluğa elini kızın omzuna koyar ve sorar:
- "Evet mi hayır mı?"
Kızda ne bilsin garibim
- "Evet"
der. Temel bir müddet düşünür ve cevabını verir:
- "İyi sen bisikleti al ben yayan geliyorum.
Yüzünüzden gülümseme eksik olmasın...
Hepinize iyi günler....
selam,
YanıtlaSilfıkrayı okuduktan sonra, hemen yorum yazmıssam, bilin ki gülerek yazıyorum. su an olduğu gibi. sağol, arkadasım.
Nazif, resim yapman konusunda seni tam gaza getirecek bir haberim olacak yakında....beni izlemeye devam edin... yakında bu blogda...
sevgilerimle...
Merakla bekliyorum..???......
YanıtlaSilMerhaba arkadaşlar.Ben yokken neler kaynatmışsınız.
YanıtlaSilMehmet'in dediği gibi haftasonu Adana şube genel kurulumuz vardı.izmir'den döner dönmez ona çalıştık.Şimdi de yorgunluğu atmaya çalışıyorum.İşyerinde de epey yoğun bir çalışma var.
Şimdi vakit buldum ve selam vermek istedim..
''Her gece hüzün yağar
Senin olmadığın bu şehre
Saçlarına nisan yağmuru
Değmemiştir kadınlarının,
Yalnızlıktan taşlaşan gözlerinden
Ustura bakışlar çıkmamıştır erkeklerinin.
Yüreğinde savaş çıkarmamış
Sevmemiş bir kadını aşkla
Kendine kalmış yüreği
Tek başına ve yosun tutarak''
Hoşgeldin Murat,
YanıtlaSilözlemiştik seni.Şiirlerini bekliyoruz.
sevgiler.
Selam Murat,
YanıtlaSilKaynatmadık, seni merak ettik arkadasım,
Ne zamandır güzel şiirlerinden yazmayınca,
bir şey mi oldu dedik.
Genel Kurul nasıl gecti? sonuc ne oldu?
Bizim ist.gn.kr. da mart'ta olacakmıs. gecen hafta bsk. Murat Fırat aradı. mutlaka gn. kurula gel dedi. Gitmeye çalışacağım, sağlığım elverirse.
hoşçakal,
Selam Çiğdem,Nazif,Metin,Mehmet
YanıtlaSilGenel kurulumuz iyi geçti.Arkadaşların tamamının oyuyla yeniden yönetim olarak güzen tazeledik.İstanbul'daki arkadaşlar için de önemli bir genel kurul olacak.Murat Fırat'ın çağrısına mutlaka gitmen gerekir sevgili Çiğdem.Durum kritik orda.
''Yüreğimizde yaşadığımız
Ömür değilmidir?
Kendi alevini kendi söndürür
Damla damla süzülen gözyaşlarıyla
Sonsuz zamanda,sonlu bir yaşam
Yalnız ve bir başına
Hayalleriyle,düşleriyle
Kimselere görünmeden sessizce''
İkinci kıta insan yaşamının yanlızlığını çok iyi anlatıyor.Ben de öyle düşünüyorum.Hayalerinle ve düşlerinle hep yalnızsındır aslında.Sonsuz zamanda sonlu bir yaşam verdiği için yüce Tanrı'ya şükretmek gerek.Sevdiklerini ve dostlarını bir bir kaybederken zaten yalnız olduğun bir yaşamda iyice yalnızlığa itilmek çok zor olurdu.
YanıtlaSilGüzel şiirin için teşekkürler Murat'cığım...
Murat'cığım merhaba,
YanıtlaSilKuruldaki başarınız için kutluyorum sizi. Başarılar ve güç diliyorum.İyi bir ekipsiniz, sizi dışarıdan takip ediyorum.
Şiirin etkileyici, teşekkürler...
Şiir için yorumlarınıza teşekkür ederim arkadaşlar.
YanıtlaSilOda çalışmaları,işyerindeki yoğunluk ve edebiyet ile ilgili çalışmalar epey yoruyor beni.Ama bu edebiyet işini çok sevdim.Beni dinlendiriyor.Önümüzdeki aylarda da fotoğraf kursuna gitmeyi planlıyorum.Size de tavsiye ederim arkadaşlar.
Gece Sessiz Değildir
Gece sessiz değildir
Sizinle konuşur doğa
Rüzgarla,ağaç yapraklarıyla
Bazan çığlık gibi
Bazan da ruhunumuzu
Dinlendiren melodi gibi
Bazan terkedilme çığlığıdır
Bazan acı acı inleme sesidir
Bazan da yüreğimizden gelen
Yalnızlığın çığlığıdır
Murat Akcan
Merhaba sevgili arkadaşlarım,
YanıtlaSilMetin'in "zaman" ile ilgili yazısı çok güzeldi..
Murat'ın "gecenin sesi" ile ilgili şiiri de çok güzel.Yanlızlığımızı paylaştığımız ama bize görünmeyen bir dosttur gece.Gündüz dostlara,gece ise yanlızlığımıza ayrılmıştır.
Bana bunları düşündürdün Muratcığım...
Bu arada bilgisayarımdaki bir arızadan dolayı ekranım sık sık MAVİ EKRAN uyarısı veriyor.Arızayı düzeltene kadar yazamayabilirim .Sevgili arkadaşlarıma duyuru-
lur.
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle...
Sevgili Murat,
YanıtlaSilŞiirlerini keyifle okuyorum. tebrikler. Derleyip kitaba dönüştürürsün umarım.
Ben de 2 hafta önce fotoğraf çekme kurslarına başladım. Çok heyecan verici bir hobi,dediğin gibi tavsiye ederim. Metin'in çektiği fotoğrafları blogda görelim derim.
Sağlıkla kalın.
Fotoğraf çekme kursuna ben de gitmek istiyorum.Ancak bu aralar pek zaman bulamıyorum.Özellikle doğa fotoğrafları ve pastoral şiir bir araya gelince çok güzel oluyor.
YanıtlaSilSize pastoral şiirlerimden birini göndereyim.
Akdeniz Sevdası
Torosların karlı doruklarından,
Çağlayarak iner.
Bir çınar dibinden geçerken,
Başı dumanlı dağlar,
Çamsakızı kokusuyla uğurlar.
Yosun tutmuş kayalıklardan,
Bırakır kendini kanyona,
Ala geyiklerle vedalaşır,
İner,
Bayramlığını giymiş Çukurova'ya.
Salkım söğüte selam verir,
Akar nazlı nazlı.
Hiç acelesi yok,
Kavuşmuştur sarı sıcağına,
Portakal çiçeği kokusuna,
Pamuk tarlasına.
Yolunu uzatır artık.
Dolanır durur ovada.
Yüreği kaldı Toroslarda.
Gecikmiş de olsa,
Bir öpücük kondurur,
Akdeniz'in tuzlu dudağına.
30.05.2006 / Adana
Murat Akcan
Sevgili Murat,
YanıtlaSilşiir yazabilme yeteneğin olduğu için şanslısın.Ben her zaman denedim ama olmadı.Yukarıdaki şiirin ne kadar güzel.İnsanı Toroslara,yaylalara ve ovalara götürüyor saniyeler içinde.
23 Nisan'da umarım işlerini ayarlarsın.Biz o zamana kadar ümit içinde olacağız sen ve diğer arkadaşlarımızın burada olabilmesi için.
Sağlıklı ve mutlu günler dilerim....
sevgili Murat,
YanıtlaSilTüm siirlerini keyifle okudum,,, ama , bu siirin var ya, mükemmelin ötesinde. tebrik ediyorum seni.
DAİMA;
DUYGULARIN ZİRVESİNDE,
COŞKULARIN EN TAŞKININDA,
ÖMRÜN MUTLULUKLA DOLSUN.
SEVGİLERİMLE...