28 Mayıs 2010 Cuma

Sevgili arkadaşlarım şiirimi beğenmenize çok sevindim teşekkürler.
Ciğdem'ciğim başın sağolsun benimde bir sarışınım vardı sapsarı bir muhabbet kuşu ilk geldiğinde başıma gelecekleri bildiğim için onu hiç istememiştim hemen götürün bunu hemen demiştim ama tabi vakit gece ancak ertesi gün götürebilirler. O arada ona hiç bakmıyorum onu sevmeyeyim diye ama (daha yeni yavruydu) bir baktım sanem beni çağrıyor anne bir baksana diye bir de baktım Sanem'in uzun saçlarının arasına girmiş (yuva zanneti herhalde) kıpırdamıyor, zaten mevsimde kış üşümüşmüydü garibim acaba yoksa annesinimi arıyordu ee tabi benim bu manzara karşısında başka hiç bir şansım kalmadı ve onu çok çok sevdim 9-10 sene bizimle kafamızda omzumuzda elimizde yaşadı ve sonunda korktuğum oldu çok çok üzüldüm ve bende asla bir daha hayvan almadım.
İnsan çok sevip çok mutlu olacağı birşeyden sonunda onu üzecek diye vazgeçebiliyor buda bizim karmaşıklığımıza bir örnek herhalde.
Bu arada arkadaşlar çok güzel yazılar buluyorsuz teşekkürler.......

2 yorum:

  1. Haklısın Serminciğim.
    Ama ben, sonunda üzüleceğimi bile bile , hayvan almaya devam ediyorum. onların sevgisi bir başka, sadece sevgi ve yemek istiyorlar, karşılığında sonsuz sevgilerini sunuyorlar,
    onlarla günlerim çok güzel geçiyor.
    sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  2. Sermincimm, Çiğdemcimmm;
    Bende aynen Çiğdem gibi üzüleceğimi bile bile bu güzel dostlarla beraber olmaya devam ediyorum. Şimdi 6 sene önce bir pazar sabahı odamın penceresinden gelen bir muhabbet kuşum var, dilli düdük birşey oldu. Ben evdeyken onu serbest bırakıyorum, özgürce uçuyor inanılmaz bir enerji veriyor, özellikle sıkıntılı ve yorgunsam tüm şirinliğini sergiliyor hissediyor.

    YanıtlaSil