21 Şubat 2011 Pazartesi

Dostlukların Çöl Şartlarında Bile Kurutamadığı Dostlarıma

Postmoren toplumlarda yaşanan yalnızlaştırma,korku,sosyal iletişimsizlik.
Yalnızlık,korku,mutsuzluk,tedirginlik,haksızlığa uğrama,ihanet psikolojik baskı oluşturur insan üzerinde.
Bu durumdaki orta yaş insanın geçmişinde arar dost sıcaklığını.
Geçmişini araştırmaya başlar,çocukluğuna dönmek ister.
Çocukluğunun,ilk gençliğini yaşadığı şahirlerin varoşları,dar sokakları ya da
kasaba veya köyünün sıcaklığını arar.
Mahallenin bakkalı,manavı,berberi,tatlıcısı çocukluğunun kahramanlarıdır.
Yazlık sinemalar,birlikte seyredilen filmler,birlikte okunan çizgi romanlar,komşunun
bahçesinde birlikte yapılan erik hırsızlığı bile nostaljik bir anıdır.
Çocukluğunun geçtiği şehirde yaşamıyorsan hala,içinde dayanılmaz bir özlem duyarsın.
Ama sakın gidip görmeye kalkma.Çünkü postmodern kapitalizm oraları da yerle bir etmiştir.
Hayal kırıklığına uğrarsın.
Bırak tatlı,buruk ve hüzünlü bir anı olarak kalsın hafızanda.

Postmodern kapitalizmin yalnızlaştıramadıklarından olmanız dileğiyle sevgi ve saygılar

Murat Akcan

5 yorum:

  1. MURATCIĞIM, HOŞ GELDİN.
    SÖYLEDİĞİN GİBİ, ÇOCUKLUĞUMUN GEÇTİĞİ YERE GİTTİM VE HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIM. TÜM SÖYLEDİKLERİNİN HARİCİNDE, İLAVE EDECEĞİM BİR ŞEY VAR.
    ÇOCUKLUĞUMDA ÇOK SEVDİĞİM İNSANLARI BULAMADIM.... YA ÖLMÜŞLERDİ.... YA DA HUY DEĞİŞTİRMİŞLERDİ....

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Murat,
    çok güzel bir yazıyı bizimle paylaştığın için teşekkür ederim.
    Yıllar önce rahmetli büyük amcamın miras işlerini halletmek için babamın ve küçük amcamın doğup büyüdüğü ve gençliklerinin geçtiği
    Mersin'e gitmiştik.Babam bana anılarını sokak sokak cadde cadde anlatmıştı.O o günleri yaşarcasına anlattı anlattı....Ama her cümlenin sonunda burada bir zamanlar şu ev vardı,şu bina vardı,şurada bunlar yaşardı,levantenler,arap asıllılar vs.vs. anlattı.Bu binanın olduğu yerde bizim bahçeli evimiz vardı.....Ama hiçbirisi yerinde yoktu.Onların hepsi babamın hafızasında en güzel veya üzüntülü anılar olarak yaşıyordu.Ben onun yaşadığı yerlerde olmaktan çok mutlu oldum.
    Bende 40 yıldır Karşıyaka'da oturuyorum.Hiçbir şey aynı değil.Benimde anılarımda ortaokul,lise,üniversite,çalışma hayatım ile ilgili tonlarca anım var.Bazen bir kaldırımda yürürken kendi kendime sırıtıyorum.İşte diyorum,genç Nazif'in bastığı yere baştım.Ben şimdi o yaştayım..............
    Yaşadığı yöreden hiç ayrılmayan için değişime katlanmak bir nebze kolay oluyorda...
    Ayrılıp yıllar sonra gelen için daha zor.Kendini
    yanlız,terkedilmiş ve yabancı hissediyor doğup büyüdüğü topraklarda.....Zamanın acımasız dişlileri öğütüyor,öğütüyor,öğütüyor.....

    YanıtlaSil
  3. Dediklerine tamamen katılıyorum Murat. Evet, doğduğum ev, oyun oynadığım sokak, çat kapı girip yemek yediğim evler... hepsi yok oldu. Evet yalnızlaştık, komşumuzu tanımaz olduk. İşte bu yüzden yeniden biraraya gelmemizin kıymetini bilmeliyiz ve daha sıkı sarılmalıyız birbirimize diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Murat teşekkürler..
    Maalesef başkalaştırılırken bizde fark etmeden dahil oluyor ve hatalar mı yapıyoruz...
    Bize anne ve babalarımızın verdiklerini biz çocuklarımıza veremiyormuyuz...
    Geçen hafta şehir dışındaydım ve maalesef üst kat komşumuz, tek başına yaşayan teyze vefat etmiş. Döndüğümde oğlumu görmeden önce bakkalımızdan öğrendim.Ve cumartesi günü 7 si olmuş helvasını getirdiler. Akşam Emircan geldiğinde gördü, ve kimin diye sordu (üstünde komşumuzun ismi yazıyordu Kifayet hanım), söylediğimde çok üzüldü...
    Her gördüğümde selam verdiğim, torbalarını taşıdığım,kapısını açtığım teyzenin adını nasıl bilemem diye...
    Bizler değil komşumuzun, bakkalımızın, kasabımızın, postacımızın daha doğrusu selam verdiğimiz çok kişinin ismini bilirdik...
    Çok işimiz varr çokkk...

    YanıtlaSil
  5. Merhaba arkadaşlar.
    Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
    Ben doğduğum ve çocukluğumun geçtiği şehirde yaşıyorum.Çocukluğumun geçtiği mahalleye sık sık gidiyorum,çünkü orda kardeşlerim ve babamın evi var hala.İnanın ben bile buruk bir hüzün yaşıyorum eski evimize gittiğimde.
    Önceki yıl İzmir'e geldiğimde İzmir'i tanıyamadım.Kordon , bizim gençliğimizdeki Kordon değildi,hele Karşıyaka bizim gençliğimizdeki Karşıyaka hiç değildi.Benim hafızamda kalanlar daha şirin,daha güzeldi.Hayal kırıklığına uğradım.Ama dostluklar eskisinden daha iyiydi,bunu da söylemek durumundayım.İyiki varsınız.
    Geçenlerde bir başka toplantı için İzmir'e geldim.Çok eski dostlukları yaşadım.Çok duygulandım.Bu tür bir araya gelmeler insanın yüreğinin bir köşesinde kalan bazı şeyleri daha doğru algılamasını sağlıyor.

    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil