4 Mayıs 2010 Salı

GAVUR İZMİR

( Arkadaşlarım, seveceğinizi umduğum bu makale 7 Aralık 2009 günü Ulaştırma gazetesinde yayınlandı. Diğer yazılarım için www.tofed.org.tr adresinden yayınlarımız kısmında bulabilirsiniz. 8 sayfadayım )
. . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Anadolu'nun çok yerinde İzmir’e İzmirlilere ''gâvur'' derler. Aşağılamak için.
Kendinden olmama anlamı taşıyan bu nitelemeyi sever, İzmirliler.
Başkaları gibi tutucu, bağnaz olmaktansa, çağdaş, Avrupai görüntüsünün böyle aykırı bir niteleme doğurduğunun farkındadır.
Güler geçer, İzmirliler.

Bugünkü Hisar Camii çevresinde kurulan eski kentin, Ceneviz kolonisi olması daha sonraları ise Seferad Yahudilerinin gelip yerleştiği bugünkü Konak çevresi nedeniyle, İzmir’in merkezi yıllar boyunca Gavur İzmir olarak adlandırılmıştır. Çarşının ve limanın merkezde yer alması, bu alışveriş ve ticaret bölgesinin uzun yıllar "Gâvur İzmir" diye adlandırılmasına neden olmuştur.

İşgal yaşamış, kurtuluş savaşı ve mübadele ile gayrimüslim nüfusunu büyük oranda yitirmiş olmasına karşın, bazı özelliklerini yitirmemiştir. Kimilerine göre hala gâvurluk diye adlandırılsa da, ülkemizin batılı yüzü olmuştur, İzmir.

Vatanseverdir, İzmirliler.
İstanbul yönetimi mütareke imzalayıp teslim olurken onlar kurtuluş savaşının ilk kurşunu niyetine kendi insanını sürer namluya. İlk kurşunu o sıkar.
Dönemin yönetimi için kabul edilmez bir başkaldırıdır, gâvurluktur İzmirlinin bu yaptığı.

Riyakâr değildir. Hoşgörüsü yüksektir, İzmirlinin.
Kemeraltı’nda meyhaneler sokağı olarak bilinen Veysel çıkmazında çoğu meyhane sahibi ramazan ayında "meyhanemiz ramazan nedeniyle kapalıdır" yazısı asarken, Ferit Baba’nın meyhanesi camına "meyhanemiz ramazanda nöbetçidir" yazısı asar.
Kızmaz, karışmaz kimse kimsenin yaşantısına. Kimileri için ise gâvurluğun dışavurumudur, bu hoşgörü.

Değerlerinin farkındadır. Vefakârdır, İzmirli.
Yunan işgalinden sonra çok büyük bir kısmı yanmış ve harap olmuş halde geri alınan yangın yeri denen, eski kent merkezi olan metruk alan, o zamana kadar yapılan park alanlarının en büyüğü olan İzmir Fuarı olarak 1937 de açılmıştır.
Fuar, yıkılmış, tükenmiş kentin insanlarının gayreti ile İzmir' in yeniden kurulusunun ve çağdaş kimliğinin göstergesi olmuştur. 30.Ağustos kapısından girdiğiniz zaman sizi sol tarafta küçük bir heykel karsılar. Bu heykel bir yalak önünde 3 adet at başından oluşmaktadır. Heykelin altında "Bu heykel İzmir fuarının yapımında çalışan ve çoğu bu çalışmalar sırasında can veren atların anısına yaptırılmıştır" diye yazmaktadır.
Kimilerine göre ise, bu ülkede heykeli dikilebilecek o kadar önemli şahsiyet varken yapmıştır yine gâvurluğunu, İzmirli.

Gâvurluk nitelemesini sever İzmirli.
Çağdaş, demokrat, aydın ve aykırı olmanın karşılığı olduğunun farkındadır, bu nitelemenin. İnançların insanin vicdanında olduğunu, kimseye inancı için hesap vermek zorunda olmadığını bilir ve dahası kendini gâvur diye niteleyip kendinden saymayanları da -ki onlarında emin olun beğenmedikleri gâvur İzmir’de birkaç canı ve/veya mülkü bulunuyordur- bağrına basar, İzmirli.. Çünkü hayatın her şeyin önünde olduğunu, asıl olanın yaşamak olduğunu bilir ve bunu haykırır.
Gâvurluğu sever İzmirli ...

Gâvur İzmir, son günlerde bu defa da ‘’Faşist İzmir’’ nitelemesiyle gündeme geldi. Öyle midir sizce de acaba bilemem ama görev süresi dolduğu için yakında ülkesine dönecek olan İtalya’nın İzmir Konsolosu Simon CARTA, tarihi bir İtalyan cemaatinin olduğu bu çağdaş kentte, kendi kültürleri ve inanışları ile yaşadıklarını hatırlatarak, İzmir’den ayrılmanın çok zor olduğunu, profesyonel yapısı yanı sıra, burada gördükleri insani vasıflardan çok etkilendiklerini, ''güvenlik seviyesi çok yüksek, dünyaya örnek bir kent'' olduğunu söylüyor ve ekliyor ''Bana o ayrılık gününü hiç hatırlatmayın!''

Hadi bakalım… Elin gâvuru da böyle düşünüyor !!

Nolcek şimdi? Napcez şimdi?

8 yorum:

  1. Kalemine kuvvet sevgili Cumhur.Blogumuz kaliteli idi,sen daha çok kalite kattın.HOŞGELDİN......

    YanıtlaSil
  2. HOŞGELDİN ARAMIZA GÂVUR İZMİR'DEN GÂVUR CUMHUR.
    Yazılarınla HOŞGELDİN, düşüncelerinle HOŞGELDİN...

    YanıtlaSil
  3. Bende Gavurum, bende gavurum, one minute, bende gavurum :)

    YanıtlaSil
  4. Kalemine sağlık sevgili dostum. Hoşgeldin.

    YanıtlaSil
  5. teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Cumhur,
    Tebrikler, tebrikler, tebrikler...
    Ne kadar bilgi yüklü, akıcı, İzmir ve İzmir'liyi onore eden bir yazı. Seninle gurur duyuyorum, yazılarını merakla bekliyorum arkadaşım.
    Sağlıkla kal.

    YanıtlaSil
  7. Teşekkürler sevgili Cumhur.
    Kimin ne dediği önemli değildir bence.Önemli olan İzmir'in bizi nasıl gördüğüdür.
    Ben 1977 yılında İzmir'e geldiğimde inanın Anadolunun küçük bir kasabasından gelmişim gibi hissettim kendimi.Oysaki ben Türkiyenin o zaman 4. büyük kenti Adana'dan gelmiştim.Benim gençliğimin tüm fırtınalı yılalrı İzmir'de geçti.
    İzmir'den ayrıldığımda sanki bir parçam kalmıştı orada.

    Ay Düşlere Yatıyor

    Ay düşlere yatıyor,
    Akdeniz'in maviliklerinde.
    Damla damla akıyor,
    Özlem dolu bakışlar.

    Hüzünler işkencede
    Sevdalar darağacında
    Umutlar yüreklerde
    Dolunay düşlere dalıyor

    Murat Akcan

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Murat,
    Şiirlerini okuduğumda yüreğim dalgalanıyor.
    Kalemin ve yüreğin şen olsun arkadaşım......

    YanıtlaSil