31 Aralık 2011 Cumartesi

SEVGİLİ ÇİĞDEMİN YENİ YIL DİLEKLERİ....

SEVGİLİ ÇİĞDEMİN YENİ YIL DİLEKLERİ....

MUTLU ,, SAĞLIKLI YILLAR HEPİNİZE...


VİDEOYU ÇEKTİM AMA YAN ÇEKMİŞİM, UĞRAŞTIM DÜZELTEMEDİM , MEHMETCİĞİM SEN ŞU AĞACI DİKİNE ÇEVİRİRSEN ÇOK SEVİNECEĞİM.


HEPİNİZE SEVGİLERİMLE... NİCE YILLARA HEP BİRLİKTE...


MUTLU ,, SAĞLIKLI YILLAR HEPİNİZE...


VİDEOYU ÇEKTİM AMA YAN ÇEKMİŞİM, UĞRAŞTIM DÜZELTEMEDİM , MEHMETCİĞİM SEN ŞU AĞACI DİKİNE ÇEVİRİRSEN ÇOK SEVİNECEĞİM.


HEPİNİZE SEVGİLERİMLE... NİCE YILLARA HEP BİRLİKTE...


MUTLU YILLAAAAR...

Bu

Yılbaşı

Ağacımı

Hediyelerle

donatmak yerine,

her dalını bir dostumun

adı ile süslemek istedim.Yakın

dostlar, uzakta olan arkadaşlar. Eski

arkadaşlar, yeni dostlar. Her gün gördüklerim

ve ara sıra görüşebildiklerim. Hep aklımda olanlar

ve sıkca unuttuklarım… Her zaman yanımda olanlar ile

olamayanlar Kötü gün dostlarım, hep destek olanlar...İstemeden

üzdüğüm dostlar ve istemeden beni üzenler.... Çok yakınımda olanlar,

ulaşamadıklarım, yıllardır görmediklerim, özlediklerim.... Vefa borcu olduklarım.

Bir telefon uzaklığında olanlar. Alçak gönüllüler, gönülden sevenler... Az ya da cok

hayatıma girmiş tüm isimler…. Bu ağaçta hepsinin kökleri sağlam, dalları uzun ve güçlü

olacak. İsimleri daima asılı kalacak… Her yeni yıl, eskilerin yanına yenileri eklenecek. Zor anlarda

ağacımın gölgesi dostları,

ve dostlukları bir nefes

serinletecek. Yeni yılla gelen

tum umutların, yeni başlangıçların,

dostların, bütün yeni günlerinizi

aydınlatması ve sizlerle

daha güzel an' lar

paylaşmak dileğimle.....

İYİ Kİ VARSINIZ..

MUTLU YILLAAAAR...

Bu

Yılbaşı

Ağacımı

Hediyelerle

donatmak yerine,

her dalını bir dostumun

adı ile süslemek istedim.Yakın

dostlar, uzakta olan arkadaşlar. Eski

arkadaşlar, yeni dostlar. Her gün gördüklerim

ve ara sıra görüşebildiklerim. Hep aklımda olanlar

ve sıkca unuttuklarım… Her zaman yanımda olanlar ile

olamayanlar Kötü gün dostlarım, hep destek olanlar...İstemeden

üzdüğüm dostlar ve istemeden beni üzenler.... Çok yakınımda olanlar,

ulaşamadıklarım, yıllardır görmediklerim, özlediklerim.... Vefa borcu olduklarım.

Bir telefon uzaklığında olanlar. Alçak gönüllüler, gönülden sevenler... Az ya da cok

hayatıma girmiş tüm isimler…. Bu ağaçta hepsinin kökleri sağlam, dalları uzun ve güçlü

olacak. İsimleri daima asılı kalacak… Her yeni yıl, eskilerin yanına yenileri eklenecek. Zor anlarda

ağacımın gölgesi dostları,

ve dostlukları bir nefes

serinletecek. Yeni yılla gelen

tum umutların, yeni başlangıçların,

dostların, bütün yeni günlerinizi

aydınlatması ve sizlerle

daha güzel an' lar

paylaşmak dileğimle.....

İYİ Kİ VARSINIZ..

Yeni Yılınız Kutlu, Günleriniz Mutlu, Görüşmelerimiz Yakın Olsun.
















Belki resmi almak isteyen olur diye bir de burada yayınladım :)

Yeni Yılınız Kutlu, Günleriniz Mutlu, Görüşmelerimiz Yakın Olsun.
















Belki resmi almak isteyen olur diye bir de burada yayınladım :)

30 Aralık 2011 Cuma

ARKADAŞLARIM,YENİ YILINIZ KUTLU; YENİ YILDA RESİMDE GÖRDÜĞÜNÜZ 3 ŞEY SİZİN OLSUN.(Herkes ne gördüğünü söyleyecek ama ..!)

ARKADAŞLARIM,YENİ YILINIZ KUTLU; YENİ YILDA RESİMDE GÖRDÜĞÜNÜZ 3 ŞEY SİZİN OLSUN.(Herkes ne gördüğünü söyleyecek ama ..!)

Figen'ciğim doğum gününü kutlar tüm güzelliklerin seninle olmasını dilerim. Çiğdem'ciğim sanada başarılar dilerim.
Yeni yıl bizlere ülkemize dünyaya sağlık huzur barış mutluluk bereket getirsin. Çok ama çok güzel bir yıl diliyorum...
Figen'ciğim doğum gününü kutlar tüm güzelliklerin seninle olmasını dilerim. Çiğdem'ciğim sanada başarılar dilerim.
Yeni yıl bizlere ülkemize dünyaya sağlık huzur barış mutluluk bereket getirsin. Çok ama çok güzel bir yıl diliyorum...
2012 de Size ve Tüm Sevdiklerinize;
Barış Dolu Bir Dünyada, Sağlıklı Bir Beden ve Ruh ile;


Güneşli Günler, Yaratıcı Fikirler,
Verimli çalışmalar,
Bol kazançlar,
Hoşgörülü yaklaşımlar,
Haksızlıklara dayanma gücü,
İyimser bakışlar,
Cesur Girişimler,
Renkli eğlenceler,
Yeni motivasyonlar,
Anlamlı toplantılar,
Benzersiz hediyeler,
Parlak projeler,
Bitmeyen sevgiler,
Lezzetli yemekler,
Heyecanlı karşılaşmalar,
Güzel filmler,
Olağanüstü konserler,
Önemli başarılar,
Kibar sürücüler,
Samimi dostlar,
İyi geceler,
İyi uykular,
Tatlı rüyalar,
Keyifli sabahlar,
Gerçek iltifatlar,
Sıcacık sohbetler,
Yararlı bilgiler,
Uslu çocuklar ,
Doğal güzellikler,
Gülen yüzler,
Upuzun geziler,
Huzurlu günler,
İçten teşekkürler,
Zevkli alışverişler,
Hatır soran arkadaşlar,
Hoş mesajlar,
Bol kahkahalar,
Yeni heyecanlar,
Düğünler,dernekler
Eğlence ve tatlı sürprizler,
Nefis tatlılar,
Tarçınlı kurabiyeler,
Elmalı kekler,
Güzel kokan kahveler,
Buluşmalar, kavuşmalar,
Sağlık, neş'e, bol para, bol şans,

Yani özetle,
YAŞANDIĞINA DEĞEN BİR YIL DİLERİM...
2012 de Size ve Tüm Sevdiklerinize;
Barış Dolu Bir Dünyada, Sağlıklı Bir Beden ve Ruh ile;


Güneşli Günler, Yaratıcı Fikirler,
Verimli çalışmalar,
Bol kazançlar,
Hoşgörülü yaklaşımlar,
Haksızlıklara dayanma gücü,
İyimser bakışlar,
Cesur Girişimler,
Renkli eğlenceler,
Yeni motivasyonlar,
Anlamlı toplantılar,
Benzersiz hediyeler,
Parlak projeler,
Bitmeyen sevgiler,
Lezzetli yemekler,
Heyecanlı karşılaşmalar,
Güzel filmler,
Olağanüstü konserler,
Önemli başarılar,
Kibar sürücüler,
Samimi dostlar,
İyi geceler,
İyi uykular,
Tatlı rüyalar,
Keyifli sabahlar,
Gerçek iltifatlar,
Sıcacık sohbetler,
Yararlı bilgiler,
Uslu çocuklar ,
Doğal güzellikler,
Gülen yüzler,
Upuzun geziler,
Huzurlu günler,
İçten teşekkürler,
Zevkli alışverişler,
Hatır soran arkadaşlar,
Hoş mesajlar,
Bol kahkahalar,
Yeni heyecanlar,
Düğünler,dernekler
Eğlence ve tatlı sürprizler,
Nefis tatlılar,
Tarçınlı kurabiyeler,
Elmalı kekler,
Güzel kokan kahveler,
Buluşmalar, kavuşmalar,
Sağlık, neş'e, bol para, bol şans,

Yani özetle,
YAŞANDIĞINA DEĞEN BİR YIL DİLERİM...

Bir yıl daha ?????



Sevgili Arkadaşlarım;
Memleketim Kayseri'den, Sultansazlığı kuş cenneti ve Kapuzbaşı Takım şelalelerinin birer görüntüsü eşliğinde hepinizin yeni yılını kutlar, Sağlıklı mutlu nice yıllara ulaşmak dileğiyle hepinizi sevgi ile kucaklarım

Bir yıl daha ?????



Sevgili Arkadaşlarım;
Memleketim Kayseri'den, Sultansazlığı kuş cenneti ve Kapuzbaşı Takım şelalelerinin birer görüntüsü eşliğinde hepinizin yeni yılını kutlar, Sağlıklı mutlu nice yıllara ulaşmak dileğiyle hepinizi sevgi ile kucaklarım

29 Aralık 2011 Perşembe

Ellerine sağlık Mehmet sayfamız renkli, neşeli çok güzel olmuş...

Bu vesile ile Tüm arkadaşlarımın yeni yılını kutlar; sağlıklı-mutlu-huzur ve bolluk içinde bir yıl geçirmelerini dilerim...

Nazifciğim seninde resmin bir harika, Çiğdem i en kısa zamanda harekete geçirip ortak sergi projenizin tarihini saptamalıyız bence:-)

Sevgilerimle...
Ellerine sağlık Mehmet sayfamız renkli, neşeli çok güzel olmuş...

Bu vesile ile Tüm arkadaşlarımın yeni yılını kutlar; sağlıklı-mutlu-huzur ve bolluk içinde bir yıl geçirmelerini dilerim...

Nazifciğim seninde resmin bir harika, Çiğdem i en kısa zamanda harekete geçirip ortak sergi projenizin tarihini saptamalıyız bence:-)

Sevgilerimle...

YENİ YIL

TÜM ARKADAŞLARIMIN YENİ YILINI KUTLAR,SAĞLIKLI,MUTLU,UMUTLU,GÜZEL GÜNLER DİLERİM. SEVGİLER..........

YENİ YIL

TÜM ARKADAŞLARIMIN YENİ YILINI KUTLAR,SAĞLIKLI,MUTLU,UMUTLU,GÜZEL GÜNLER DİLERİM. SEVGİLER..........

27 Aralık 2011 Salı

ÇİĞDEM'E AT RESİMLERİ GÖNDERECEĞİM.İLK ÖNCE EN KOMİKLERİNDEN GÖNDEREYİM DEDİM....

ÇİĞDEM'E AT RESİMLERİ GÖNDERECEĞİM.İLK ÖNCE EN KOMİKLERİNDEN GÖNDEREYİM DEDİM....

MAŞUKİYE'den son günlerdeki görüntüler.







kartepe'de kayak zamanı geldi. bu kış kar kayağı yapmaya gelemezseniz eğer, yazın su kayağı yapmaya gelin. resimlerden birisinde gördüğünüz elektrik direğine benzeyen eğimli direk su kayağı tesisi direklerinden birisi. sapanca gölünün maşukiye kenarında su kayağı tesisi kuruldu yeni, önümüzdeki yaz açılışa hazır. ders de verecekler. ben , sağlık problemim olmaz ise ders almayı düşünüyorum. BEKLERİM ,,,, SİZLER DE BUYRUN BİRLİKTE ÖĞRENİRİZ. SEVGİLERİMLE...

MAŞUKİYE'den son günlerdeki görüntüler.







kartepe'de kayak zamanı geldi. bu kış kar kayağı yapmaya gelemezseniz eğer, yazın su kayağı yapmaya gelin. resimlerden birisinde gördüğünüz elektrik direğine benzeyen eğimli direk su kayağı tesisi direklerinden birisi. sapanca gölünün maşukiye kenarında su kayağı tesisi kuruldu yeni, önümüzdeki yaz açılışa hazır. ders de verecekler. ben , sağlık problemim olmaz ise ders almayı düşünüyorum. BEKLERİM ,,,, SİZLER DE BUYRUN BİRLİKTE ÖĞRENİRİZ. SEVGİLERİMLE...

25 Aralık 2011 Pazar

Ellerine sağlık Mehmet sayfamız çok güzel olmuş inşallah yeni yılımızda böyle güzel, pırıl pırıl, renkli ve neşeli olur. Seninde resmin çok çok güzel olmuş Nazif ellerine sağlık gerçekten çok yeteneklisin. Ciğdem'ciğim de çok güzel yapıyor ama bu sene vakit bulamıyor herhalde. İlham perileriniz hep sizinle olsun.
Ellerine sağlık Mehmet sayfamız çok güzel olmuş inşallah yeni yılımızda böyle güzel, pırıl pırıl, renkli ve neşeli olur. Seninde resmin çok çok güzel olmuş Nazif ellerine sağlık gerçekten çok yeteneklisin. Ciğdem'ciğim de çok güzel yapıyor ama bu sene vakit bulamıyor herhalde. İlham perileriniz hep sizinle olsun.

17 Aralık 2011 Cumartesi

İZMİR NEDİR DİYENLERE?

İZMİR, kardeşliktir, bize gidelimdir, bizde yiyelim, bizde kalalımdır...
Misafirperverliktir.... Bende para var oğlum sen gel' dir..
Beraber dayak yiyip kahkahalarla seneler boyu hatırlamaktır...
Sevgidir İZMİR, Aşktır..
Bir bahaneye gerek yoktur, sebepsiz yere seversin İZMİR' i...
Annelerin kızlarını gönderirken dikkatli ol kızım değilde,
çok geç kalma dediği yerdir İZMİR....
İçindeki öZGÜRLÜK hamurunu kaybetmeyen tek büyük şehirdir...

İŞTE BU YÜZDENDİR Kİ; SİZİN ORADA DOST DEDİKLERİNİZE,
BİZ İZMİR' DE "KARDEŞ" , SİZİN GAVUR DEDİKLERİNİZE
BİZ " İZMİR'Lİ " DERİZ.....

İZMİR NEDİR DİYENLERE?

İZMİR, kardeşliktir, bize gidelimdir, bizde yiyelim, bizde kalalımdır...
Misafirperverliktir.... Bende para var oğlum sen gel' dir..
Beraber dayak yiyip kahkahalarla seneler boyu hatırlamaktır...
Sevgidir İZMİR, Aşktır..
Bir bahaneye gerek yoktur, sebepsiz yere seversin İZMİR' i...
Annelerin kızlarını gönderirken dikkatli ol kızım değilde,
çok geç kalma dediği yerdir İZMİR....
İçindeki öZGÜRLÜK hamurunu kaybetmeyen tek büyük şehirdir...

İŞTE BU YÜZDENDİR Kİ; SİZİN ORADA DOST DEDİKLERİNİZE,
BİZ İZMİR' DE "KARDEŞ" , SİZİN GAVUR DEDİKLERİNİZE
BİZ " İZMİR'Lİ " DERİZ.....
selam arkadaşlarım, Allah iyiliğini versin senin Nazif korkunç geçen bir haftadan sonra beni güldürdün (Ciğdem'in şarap resmi) çok yaşa emi . Figen'ciğim sana çok geçmiş olsun diyor güç ve sağlık diliyorum. Bizde geçen hafta babamı hastaneye yatırdık bir hafta kaldık daha yeni çıktık geçen perşembe 2 yıl önceki gibi yine pıhtı attı şimdi daha iyi inşallah allah bir daha böyle kötü şeyler yaşatmaz.
Ciğdem'ciğim köylerde şarabı çok kolay yapıyorlarmış diye duymuştum seninki biraz zor bir yöntem ilmine uygun olduğu için herhalde, inşallah başarırsın artık başarırsan bu işemi el atsak ne yapsak?? Ben şarabı hiç sevmem aslında ama Urla'dan ev şarabı alıyorduk o bambaşka bir şeydi çok güzel ve kıvamı daha yoğundu içtikten sonra insanın ağzı dili biraz boyanıyordu ama en kaliteli şaraptan bile daha güzeldi. Hadi bakalım seninki nasıl olacak merakla bekliyoruz.
selam arkadaşlarım, Allah iyiliğini versin senin Nazif korkunç geçen bir haftadan sonra beni güldürdün (Ciğdem'in şarap resmi) çok yaşa emi . Figen'ciğim sana çok geçmiş olsun diyor güç ve sağlık diliyorum. Bizde geçen hafta babamı hastaneye yatırdık bir hafta kaldık daha yeni çıktık geçen perşembe 2 yıl önceki gibi yine pıhtı attı şimdi daha iyi inşallah allah bir daha böyle kötü şeyler yaşatmaz.
Ciğdem'ciğim köylerde şarabı çok kolay yapıyorlarmış diye duymuştum seninki biraz zor bir yöntem ilmine uygun olduğu için herhalde, inşallah başarırsın artık başarırsan bu işemi el atsak ne yapsak?? Ben şarabı hiç sevmem aslında ama Urla'dan ev şarabı alıyorduk o bambaşka bir şeydi çok güzel ve kıvamı daha yoğundu içtikten sonra insanın ağzı dili biraz boyanıyordu ama en kaliteli şaraptan bile daha güzeldi. Hadi bakalım seninki nasıl olacak merakla bekliyoruz.

15 Aralık 2011 Perşembe

HELAL OLSUN SANA CİĞER'S.BLOGA YILBAŞI HAVASINI GETİREYİM, NE YAPABİLİRİM? DERKEN SEN GÜZEL SÜSLEMELERLE O HAVAYI YARATMIŞSIN.
HELAL OLSUN SANA CİĞER'S.BLOGA YILBAŞI HAVASINI GETİREYİM, NE YAPABİLİRİM? DERKEN SEN GÜZEL SÜSLEMELERLE O HAVAYI YARATMIŞSIN.

9 Aralık 2011 Cuma

Merhaba Canlar...

Yaşamda sınavlar bitmiyormuş, benim ki tekrarlanıyor sanırım...
Hepinizi çok özledim ve okuduğum kadarı ile herkes iyi, ne mutlu bize:-)
Ben de iyiyim ve daha iyi olacağım, sadece zaman...
Dayımı iyileştirme sürecinde iken, annemle devam ediyorum... Güzel düşünce ve dualarınızla en kısa zamanda ses vermekten ileriye şakıyacağımı düşünüyorum...
Hepinizi çok özledim, kendinize çok iyi bakın...

Merhaba Canlar...

Yaşamda sınavlar bitmiyormuş, benim ki tekrarlanıyor sanırım...
Hepinizi çok özledim ve okuduğum kadarı ile herkes iyi, ne mutlu bize:-)
Ben de iyiyim ve daha iyi olacağım, sadece zaman...
Dayımı iyileştirme sürecinde iken, annemle devam ediyorum... Güzel düşünce ve dualarınızla en kısa zamanda ses vermekten ileriye şakıyacağımı düşünüyorum...
Hepinizi çok özledim, kendinize çok iyi bakın...

Jimnastik Kazaları :))))))))

Jimnastik Kazaları :))))))))

4 Aralık 2011 Pazar

İstiklal savaşı filan yok, hepsi dümen! « Yılmaz Özdil

İSTİKLAL SAVAŞI FİLAN YOK, HEPSİ DÜMEN!

Punta’da bayram vardı.

Yunan ordusu Pasaport’tan karaya çıkmış, İzmir Metropoliti Hrisostomos etekleri zil çala çala koşmuş, haçıyla takdis edip, “evlatlarım, ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız” diyerek yere kapanmış ve ilk ayak basan Yunan albayının çizmelerini öpüyordu.
 *
Aniden... Uzun boylu, siyah takım elbiseli bi delikanlı fırladı ortaya, elinde revolver. Bastı tetiğe, trak trak trak! Efsun alayının sancaktarı karpuz gibi düştü atının sırtından. Panik... Baktılar ki, tek kişi, sarıverdiler etrafını, ilk süngüyü iman tahtasına sapladılar, sonra neresine denk gelirse, orasına... Hasan Tahsin’di o çılgın Türk. Henüz 30’unda.
*
Hükümetimiz “bu tür şayialara ehemmiyet vermeyin” diyordu hâlâ... Teori’yle pratik’in kesiştiği insan ise, vakit tamam demişti, Anadolu’ya geçiyoruz. Böyle başladı macera.
*
Ateşten gömleği giymişti ulus, aktı gitti, aylar yıllar, canlar... Takvimler 30 Ağustos 1922’yi gösterdiğinde, yer gök yarılıyor, şöyle yazıyordu hatıra defterine Yüzbaşı Kanellopulos, “Türk topçusu susmuyor, titreyerek güneşin batmasını bekliyoruz.”
*
Onun batmasını beklediği güneş, bizim için doğuyordu aslında... Çıktı bi kayanın üstüne Mustafa Kemal, haykırdı karanlığa, “Eyy Hacıanesti nerdesin, gel de kurtar ordularını!”
*
Kudurmuştu Ali Kemal... Büyük gazeteci! Kin kusuyordu köşesinden, “bu millici mahluklar kadar başları ezilesi yılanlar hayal edilemez, düşmanlar onlardan bin kere iyidir...”
*
O “mahluk”lardan biriydi İzmirli süvari teğmen Yıldırım... 18 yaşında. Vurulmuştu. 40 derece ateşli olmasına rağmen hastaneden kaçmış, cepheye koşmuş, bugün kendi adını taşıyan Küçükköy İstasyonu’nu almaya çalışırken, son nefesini vermiş, bahçesine gömülmüştü.
*
Yıldırım toprağa düşerken, 30 kadar Yunan askeri girdi, savunmasız Kuzuluk Köyü’ne... Gözleri Fatma’ya takıldı, 15’inde... “Taze incir gibi” dediler, sırıtarak... Kaçtı Fatma, evine kapandı, kapıyı kilitledi. Omuzladılar. Açılmadı. Yakalım dediler, evi yakalım, nasıl olsa çıkar. Çaktılar kibriti. Alev alev. Çıkmadı kardeşim. Çıkmadı Fatma.
*
Teğmen Şevket, Uşak’tan geçiyordu o sırada... Sakarya’da şehit olan Yüzbaşı Basri’nin anacığı yakaladı kolundan, “Basrim nerde?” diye sordu. İçi çekildi Şevket’in, boğazı düğümlendi... “Arkadan geliyor ana” dedi. Söyleyemedi gerçeği... Ve, ömrünün sonuna kadar unutamadı bu yalanını, “kendimi asla affetmedim” diye yazdı, o güne dair hatırasını.
*
“Bastır parayı, askerlikten yırt” yoktu o zamanlar... Allah kısmet ederse, romanını yazmak istediğim, Albay “deli” Halit, belinin sağında “namuslu” dediği tabancasını, belinin solunda “namussuz” dediği tabancasını taşıyordu. İşgalciye “namuslu”yla sıkıyor, işgalciden korkup geri kaçana “namussuz”u gösteriyordu, “tercih senin yiğidim, istersen buyur kaçmayı dene!”
*
“Deli”ren biri daha vardı... İstanbul’daki işgal kuvvetleri komutanı General Charpy, öfkeden deliye dönmüştü. Yırttı elindeki haritayı, fırlattı duvara, “bu hızla yarın İzmir’e girerler” dedi. İnanamıyordu. 250 bin kişilik devasa ordu, hayalet gibi çıkıp, bi ordan bi burdan dalan, hızar gibi biçen Fahrettin Altay komutasındaki süvari tarafından lokma lokma bölünüyordu.
*
Kaçıyordu Yunan.
Ecel peşinde.
*
Ve, 9 Eylül. Hava mis. İzmir’in dağlarında çiçekler açıyordu. Bornova’dan boşaldılar aşağıya doğru, dörtnala. Sonradan adı Kahramanlar olan semte geldiler. Ödenecek “bedel” vardı daha... İkinci Tümen Dördüncü Alay’dan Konyalı Mehmet, Akşehirli Hakkı, Avanoslu Ahmet, düştüler oracıkta. Bugün, anıtları var orada. “Vatan ve namus” yazıyor altında.
*
İzmir’e ilk giren süvari olma “şeref”i, İzmirli soyadını alan, Yüzbaşı Şeref’e nasip oldu. Bismillah ilk iş, koştu Şeref, Hasan Tahsin’in düştüğü yere, Hükümet Konağı’nın alnı kabağına dikti al sancağı... Asteğmen Besim, Kadifekale’ye varmıştı bile.
*
Minarelerden ezan sesi yükselirken, Belkahve’deydi, Mustafa Kemal, seyrediyordu.
*
İşgal edildiği gün, bir ulusun Kurtuluş Savaşı’nı başlatan, işgali bittiği gün, o ulusun Kurtuluş Savaşı’nı bitiren, dünyada bu özelliğe sahip tek şehir, İzmir’i... Seyrediyordu.
*
Ağır ağır karardı hava. Kavuniçi top gibi gömüldü körfeze güneş, usuuul usul... Nif’te, kendisi için hazırlanan bağevine gitti. Tek kat, taş, penceresiz, gaz lambasının cılız ışığıyla aydınlanan, buram buram Ege kokan bağevine... Etrafında, Celal Bayar’ın “Galip Hoca” lakabıyla dağlarda örgütlediği efeler... Yorgundu. Yemek getirdiler. Yemedi. Cıgara çıkardı. Kahve istedi. “Biliyor musun İsmet” dedi... “Bir rüya görmüş gibiyim.”
*
Karabasanla başlayan, 3 yıl 3 ay 22 gün süren, mucizeyle biten bir rüya... Sona ermişti.
*
Taa ki... AKP’nin ilahiyatçı mebusu İhsan Şener, TBMM çatısı altında, “biliyor musunuz” diye başlayıp, “Yunanlıların Türklerle savaşı yok. Bütün şehitlikler temsili” diyene kadar.
*
Yasu vre!

İstiklal savaşı filan yok, hepsi dümen! « Yılmaz Özdil

İSTİKLAL SAVAŞI FİLAN YOK, HEPSİ DÜMEN!

Punta’da bayram vardı.

Yunan ordusu Pasaport’tan karaya çıkmış, İzmir Metropoliti Hrisostomos etekleri zil çala çala koşmuş, haçıyla takdis edip, “evlatlarım, ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız” diyerek yere kapanmış ve ilk ayak basan Yunan albayının çizmelerini öpüyordu.
 *
Aniden... Uzun boylu, siyah takım elbiseli bi delikanlı fırladı ortaya, elinde revolver. Bastı tetiğe, trak trak trak! Efsun alayının sancaktarı karpuz gibi düştü atının sırtından. Panik... Baktılar ki, tek kişi, sarıverdiler etrafını, ilk süngüyü iman tahtasına sapladılar, sonra neresine denk gelirse, orasına... Hasan Tahsin’di o çılgın Türk. Henüz 30’unda.
*
Hükümetimiz “bu tür şayialara ehemmiyet vermeyin” diyordu hâlâ... Teori’yle pratik’in kesiştiği insan ise, vakit tamam demişti, Anadolu’ya geçiyoruz. Böyle başladı macera.
*
Ateşten gömleği giymişti ulus, aktı gitti, aylar yıllar, canlar... Takvimler 30 Ağustos 1922’yi gösterdiğinde, yer gök yarılıyor, şöyle yazıyordu hatıra defterine Yüzbaşı Kanellopulos, “Türk topçusu susmuyor, titreyerek güneşin batmasını bekliyoruz.”
*
Onun batmasını beklediği güneş, bizim için doğuyordu aslında... Çıktı bi kayanın üstüne Mustafa Kemal, haykırdı karanlığa, “Eyy Hacıanesti nerdesin, gel de kurtar ordularını!”
*
Kudurmuştu Ali Kemal... Büyük gazeteci! Kin kusuyordu köşesinden, “bu millici mahluklar kadar başları ezilesi yılanlar hayal edilemez, düşmanlar onlardan bin kere iyidir...”
*
O “mahluk”lardan biriydi İzmirli süvari teğmen Yıldırım... 18 yaşında. Vurulmuştu. 40 derece ateşli olmasına rağmen hastaneden kaçmış, cepheye koşmuş, bugün kendi adını taşıyan Küçükköy İstasyonu’nu almaya çalışırken, son nefesini vermiş, bahçesine gömülmüştü.
*
Yıldırım toprağa düşerken, 30 kadar Yunan askeri girdi, savunmasız Kuzuluk Köyü’ne... Gözleri Fatma’ya takıldı, 15’inde... “Taze incir gibi” dediler, sırıtarak... Kaçtı Fatma, evine kapandı, kapıyı kilitledi. Omuzladılar. Açılmadı. Yakalım dediler, evi yakalım, nasıl olsa çıkar. Çaktılar kibriti. Alev alev. Çıkmadı kardeşim. Çıkmadı Fatma.
*
Teğmen Şevket, Uşak’tan geçiyordu o sırada... Sakarya’da şehit olan Yüzbaşı Basri’nin anacığı yakaladı kolundan, “Basrim nerde?” diye sordu. İçi çekildi Şevket’in, boğazı düğümlendi... “Arkadan geliyor ana” dedi. Söyleyemedi gerçeği... Ve, ömrünün sonuna kadar unutamadı bu yalanını, “kendimi asla affetmedim” diye yazdı, o güne dair hatırasını.
*
“Bastır parayı, askerlikten yırt” yoktu o zamanlar... Allah kısmet ederse, romanını yazmak istediğim, Albay “deli” Halit, belinin sağında “namuslu” dediği tabancasını, belinin solunda “namussuz” dediği tabancasını taşıyordu. İşgalciye “namuslu”yla sıkıyor, işgalciden korkup geri kaçana “namussuz”u gösteriyordu, “tercih senin yiğidim, istersen buyur kaçmayı dene!”
*
“Deli”ren biri daha vardı... İstanbul’daki işgal kuvvetleri komutanı General Charpy, öfkeden deliye dönmüştü. Yırttı elindeki haritayı, fırlattı duvara, “bu hızla yarın İzmir’e girerler” dedi. İnanamıyordu. 250 bin kişilik devasa ordu, hayalet gibi çıkıp, bi ordan bi burdan dalan, hızar gibi biçen Fahrettin Altay komutasındaki süvari tarafından lokma lokma bölünüyordu.
*
Kaçıyordu Yunan.
Ecel peşinde.
*
Ve, 9 Eylül. Hava mis. İzmir’in dağlarında çiçekler açıyordu. Bornova’dan boşaldılar aşağıya doğru, dörtnala. Sonradan adı Kahramanlar olan semte geldiler. Ödenecek “bedel” vardı daha... İkinci Tümen Dördüncü Alay’dan Konyalı Mehmet, Akşehirli Hakkı, Avanoslu Ahmet, düştüler oracıkta. Bugün, anıtları var orada. “Vatan ve namus” yazıyor altında.
*
İzmir’e ilk giren süvari olma “şeref”i, İzmirli soyadını alan, Yüzbaşı Şeref’e nasip oldu. Bismillah ilk iş, koştu Şeref, Hasan Tahsin’in düştüğü yere, Hükümet Konağı’nın alnı kabağına dikti al sancağı... Asteğmen Besim, Kadifekale’ye varmıştı bile.
*
Minarelerden ezan sesi yükselirken, Belkahve’deydi, Mustafa Kemal, seyrediyordu.
*
İşgal edildiği gün, bir ulusun Kurtuluş Savaşı’nı başlatan, işgali bittiği gün, o ulusun Kurtuluş Savaşı’nı bitiren, dünyada bu özelliğe sahip tek şehir, İzmir’i... Seyrediyordu.
*
Ağır ağır karardı hava. Kavuniçi top gibi gömüldü körfeze güneş, usuuul usul... Nif’te, kendisi için hazırlanan bağevine gitti. Tek kat, taş, penceresiz, gaz lambasının cılız ışığıyla aydınlanan, buram buram Ege kokan bağevine... Etrafında, Celal Bayar’ın “Galip Hoca” lakabıyla dağlarda örgütlediği efeler... Yorgundu. Yemek getirdiler. Yemedi. Cıgara çıkardı. Kahve istedi. “Biliyor musun İsmet” dedi... “Bir rüya görmüş gibiyim.”
*
Karabasanla başlayan, 3 yıl 3 ay 22 gün süren, mucizeyle biten bir rüya... Sona ermişti.
*
Taa ki... AKP’nin ilahiyatçı mebusu İhsan Şener, TBMM çatısı altında, “biliyor musunuz” diye başlayıp, “Yunanlıların Türklerle savaşı yok. Bütün şehitlikler temsili” diyene kadar.
*
Yasu vre!
Ciğdem'ciğim bende aynı fikirdeyim senin elinden sirkede içeriz çünkü senin gönlünden bal damlıyor:)) canım benim. Çocuklar ben bir şey mi kaçırdım neden Murat' ın şiirleriyle ilgili böyle yorum yapıyorsunuz bakiiiim. Şair adam tabiki duygulu olacak. Mehmet sarımsaklarını yiyiyormusun bakayım Cumhur sen dediğimi yaptın mı?(yumurtayı çiğ koyacaksın ) Gerçekten doğru söyledin yüzyüze görüşelim diye biz İzmirliler neden ayarlayıp görüşmüyoruz? Evet arkadaşlar hadi canlanın. Bu arada Figen'den hiç haber yok merak ettim. Figen'ciğim -iyiyim- yaz yeter. Herkez kendine iyi baksın sevgiler.
Ciğdem'ciğim bende aynı fikirdeyim senin elinden sirkede içeriz çünkü senin gönlünden bal damlıyor:)) canım benim. Çocuklar ben bir şey mi kaçırdım neden Murat' ın şiirleriyle ilgili böyle yorum yapıyorsunuz bakiiiim. Şair adam tabiki duygulu olacak. Mehmet sarımsaklarını yiyiyormusun bakayım Cumhur sen dediğimi yaptın mı?(yumurtayı çiğ koyacaksın ) Gerçekten doğru söyledin yüzyüze görüşelim diye biz İzmirliler neden ayarlayıp görüşmüyoruz? Evet arkadaşlar hadi canlanın. Bu arada Figen'den hiç haber yok merak ettim. Figen'ciğim -iyiyim- yaz yeter. Herkez kendine iyi baksın sevgiler.